53. İstanbul Müzik Festivali (İMF), şehrin farklı sanat mekanlarında canlılığıyla devam ediyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), festivalin yanı sıra sunduğu diğer etkinliklerle de kültürel hayatı zenginleştirmeye devam ediyor. 19-20 Haziran tarihlerinde, Alan Gilbert yönetimindeki NDR Elbphilharmonie Orchester, Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) müzikseverlerle buluştu. İlk akşam Alman keman sanatçısı Peter Zimmermann, ikinci akşam ise ünlü Leh piyanist Rafał Blechacz sahne aldı. Blechacz’ın konserinde, izleyicilerin sanatçıdan daha fazla heyecan duyduğu gözlemlendi.
NDR Elbphilharmonie Orchester, 40. yaş gününü kutlayan Rafał Blechacz ile birlikte, Frédéric Chopin’in mi minör “Op. 11 1. Piyano Konçertosu”nu yorumladı. Orkestra, kemanlar, çellolar ve viyolaların çoğunlukta olduğu geleneksel bir düzen içinde sahne aldı. Blechacz, 2009’da Royal Concertgebouw ile kaydettiği yoruma sadık kalarak, ustaca, dingin ve şefle uyum içinde bir performans sergiledi. Alkışlar eşliğinde sunduğu Chopin’in la minör “Op. 17 4. Mazurkası”, dinleyicilerle bağ kurmasını sağladı; her nota, dinleyiciye duygu dolu anlar yaşattı.
Grammy ödüllü Şef Alan Gilbert, son dönemde oldukça yoğun bir takvimle çalışıyor. İstanbul’daki konserine özel bir titizlikle hazırlandığı, içerdiği zengin repertuvar ve seçtiği solistlerle de dikkat çekti. Johannes Brahms’ın do minör “Op. 68 1. Senfonisi”ne farklı bir yorum getiren Gilbert, bir nebze Solti yönetimindeki Chicago Senfoni havası estirdi. Özellikle Beethoven etkisinin belirgin olduğu üçüncü bölümde, daha Romantik bir yaklaşım benimsedi. Bazı vurgu noktalarını daha alt tonlarda vermesi, orkestranın prova sırasında birçok detayı zaten halledebildiğini gösterdi. Ancak sahneden kaynaklanan bazı seslerin duyulmadığı ara partiler dikkat çekti. Orkestranın tahta ve bakır nefeslileri dengeli bir şekilde performans sergilerken, ikinci keman grubunun uyumu ve çello grubunun benzer başarıları da gözlerden kaçmadı. Denizcan Eren’in flüt sehpasında yer alması, konserde ayrı bir melodik zenginlik sundu. Genç yeteneklerin desteklenmesi ile birlikte, Eren’in varlığı birçok gencin gurur duymasına sebep oldu.
İKSV’ye, Blechacz, Gilbert ve NDR’ye teşekkürler, ayrıca İstanbul’daki sanatseverlere ve AKM yönetimine özel bir selam.
YO-YO MA VE KAYHAN KAHLOR KONSERİ YAKINDA…
NDR Elbphilharmonie Orchester, bir radyo topluluğu olarak biliniyor. Yakında Yo-Yo Ma ve Kayhan Kalhor ile muhteşem bir konser verecekler. Bu tür orkestraların seslendirme açısından her zaman farklı ve kayda yatkın özellikleri bulunuyor. Üyeleri, sürekli olarak yüksek bir dikkat ve formda kalma çabası içinde olmalılar. Türkiye’de, geçmişte Ankara ve İstanbul’da yer alan radyo senfoni orkestraları, NDR’den daha eski bir tarihe sahipti. Dolayısıyla, müzik camiamızda caz orkestraları ve korolar zamanla yok oldu. Şu anda İstanbul’da sadece TRT Caz Orkestrası, Ankara’da ise Çoksesli Koro faaliyet gösteriyor. CSO ve İDSO konserleri kapsamında, TRT’nin özverili ekibi tarafından yapılan kayıtların radyo ve televizyon üzerinden iletilmesi sağlanmaya çalışılıyor. Ancak NDR gibi uluslararası düzeyde titizlikle turneye çıkacak radyo senfoni orkestralarımız maalesef mevcut değil. Avrupa’daki şehir yönetimleri, kendi orkestralarına sahipken, Türkiye’de İzmir’in Karşıyaka Oda Orkestrası’nın kadrolu olması son derece önemli bir gelişme. Bursa’da da benzer bir oda orkestrası kurulma aşamasında. Yılmaz Büyükerşen Hoca tarafından kurulan Eskişehir BB Senfoni Orkestrası haricinde, pek az kadrolu belediye orkestramız bulunmakta. Ankara, İstanbul, Kocaeli, Ordu, Muğla, Trabzon ve Mersin gibi şehirlerde neden bir orkestra olmasın? Diğer şehirlerde olduğu gibi, bizim de bu imkana sahip olmamız gerekiyor. Geniş kapasiteli konser salonlarının da yapılması, bu yönde önemli bir adım olacaktır.