DMM’nin sosyal medya hesabından yapılan bir açıklama, İstanbul Üniversitesi tarafından 28 kişiye ait diplomanın iptaline yönelik alınan kararla ilgili detayları ortaya koydu. 18 Mart’ta gerçekleştirilen toplantıda, bu iptal kararının iddialara atıf yapıldığı komisyondan değil, doğrudan üniversitenin yönetim kurulu tarafından “oy birliğiyle” alındığı belirtildi. Bu durum, kamuoyunda dolaşan bazı yanlış bilgilere son vermeyi hedefliyor.
Açıklamada, iptal kararına ilişkin komisyonun, devlet memurları ile kamu görevlilerinin diplomalarını inceleyen ve gerekli incelemeleri yapmakla yükümlü olan prosedür gereği bir oluşum olduğu vurgulandı. Ancak, bu komisyonun doğrudan bir diplomayı iptal etme yetkisi bulunmadığı ifade edildi. Dolayısıyla, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu toplantısında alınan kararın arka planındaki süreçler konusunda daha fazla bilgi verilmesi gerektiği görüldü.
Toplantının gerçekleştirildiği gün, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nda kararın alındığı bir dizi önemli isim ve uzman yer aldı. Rektör Yardımcısı ile birlikte Hukuk Fakültesi Dekanı ve Genel Sekreterin yanı sıra birçok fakülte dekanı, toplamda 20 profesör bu süreçte yer aldı. Bu durum, iptal kararının hukuki açıdan sağlam ve bilgiye dayalı bir temele dayandığını gösteriyor. Açıklamada, “iptal kararı veren kurulda hukukçu olmadığına” dair yöneltilen eleştirilerin gerçek dışı olduğu vurgulanarak, bu tür iddiaların kamuoyunu yanıltma amacı taşıdığı ileri sürüldü.
İstanbul Üniversitesi’nin alınan bu kararın, eğitim kalitesini ve akademik standartları koruma adına atılan bir adım olduğu görülüyor. Bu tür durumların, eğitim kurumlarının itibarı açısından son derece önemli olduğu düşünülmekte. Özellikle, diplomaların geçerliliği ve kalitesi üzerinde yapılan tartışmalar, üniversitelerin güvenilirliğini etkileyen önemli bir husus. Bu bağlamda, İstanbul Üniversitesi’nin sağlam bir hukuki çerçeve içinde hareket ettiği, eğitim standartlarını bozmadan ve haksızlık yapmadan süreci yönettiği belirtilmekte.
Sonuç olarak, DMM’nin açıklamaları, İstanbul Üniversitesi tarafından alınan diploma iptal kararının arka planındaki süreci açıklığa kavuşturmayı amaçlarken, aynı zamanda kamuoyundaki yanıltıcı bilgilere karşı bir savunma niteliği taşıyor. Eğitim kurumlarının burada gösterdiği titizlik ve hukuka uygunluk, gelecekte benzer durumların daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesini sağlayabilir. Bu nedenle, diplomaların ve akademik unvanların geçerliliğinin sağlanması, üniversitelerin sorumluluğudur ve bu tür kararların alımı kamuoyunu bilgilendirme açısından son derece kritik bir rol oynamaktadır.
