Mimarsinan Devlet Hastanesi Yanındaki Akçansa Çimento Fabrikası: Sağlığa Zarar Veriyor mu?
Büyükçekmece Mimarsinan Mahallesinde bulunan Akçansa Beton Santrali tüm ilçeyi ve yanında bulunan içme suyu gölünü adeta zehirliyor. İlçenin tam ortasında bulunan bu zehir saçan işletme gece gündüz demeden bacalarından oluk oluk zehir saçıyor. Özellikle Mimarsinan, Mimaroba, Muratçeşme mahalleleri cam açamıyor araçların üstü evler camlar sokaklar Çimento tozu içinde. Yanında bulunan Mimarsinan Devlet Hastanesi camları dahil ameliyathane de bile çimento tozu ile mücadele veriyor. Hastalar cam dahi açamıyor. Bu zehir saçan ve ilçenin göbeğinde kalmış işletmeye artık dur deyin!…
Büyükçekmece’de bulunan Mimarsinan Devlet Hastanesi’nin hemen yanında yer alan Akçansa Çimento Fabrikası, uzun süredir bölge halkının ve çevrecilerin endişesini çekiyor. Fabrikanın faaliyetlerinin solunum yolu hastalıkları, kanser ve diğer sağlık sorunlarına yol açtığına dair endişeler var.
Fabrikanın Çevreye Etkileri:
- Çimento üretimi sırasında havaya toz, partikül madde ve çeşitli kimyasallar salınıyor.
- Bu kirleticiler solunum yolu hastalıklarına, kalp ve damar hastalıklarına ve kansere yol açabiliyor.
- Fabrikanın bacalarından çıkan duman ve toz, bölgedeki tarım arazilerini ve su kaynaklarını da kirletiyor.
Sağlık Üzerindeki Etkiler:
- Bölge halkı, özellikle de çocuklar ve yaşlılar, solunum yolu hastalıkları, alerjiler ve cilt problemleri gibi sağlık sorunlarından şikayetçi.
- Kanser vakalarının da bölge ortalamasının üzerinde olduğu belirtiliyor.
İstanbul Büyükçekmece Mimarsinan Devlet Hatanesi’nin hemen yanı başında faaliyetini sürdüren Akçansa Çimento Fabrikası’ndan çıkan çimento tozları; evlerin, araçların, yurttaşların üzerine adeta kar gibi yağıyor. Halk isyan ederken Akçansa Çimento Fabrikası ile ilgili bir başka gerçeği Esenyurt kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan açıkladı. Çapan doktor olduğu dönemde Akçansa Çimento Fabrikası’nı, silikozis hastalığına sebep olduğu gerekçesiyle mühürlettiğini devamında ise dönemin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olan Bülent Akarcalı tarafından sürgüne gönderildiğini anlattı.
İstanbul Büyükçekmece Mimarsinan Devlet Hatanesi’nin hemen yanı başında faaliyetini sürdüren Akçansa Çimento Fabrikası’ndan çıkan çimento tozları; evlerin, araçların, yurttaşların üzerine adeta kar gibi yağıyor. Çevrede yaşayan yurttaşlar ise tepkili. Çimento tozlarının sağlıklarını da kötü etkilediğini dile getiren yurttaşlar seslerini her platformda duyurmaya çalışıyor. Fabrikanın silikozis hastalığına neden olduğu belirtiliyor.
Zehir saçan fabrika ile ilgili bilinmeyen bir detay daha ortaya çıktı. Esenyurt kurucu eski Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan Büyükçekmece Sağlık Ocağı’nın hekimliğini yaptığı dönemde, Akçansa’yı vatandaşların sağlığına zarar verdiği gerekçesiyle mühürlettirdiğini ve akabinde sürgüne gönderildiğini anlattı.
Temeli atıldığı günden beri konumu tartışılan Büyükçekmece Mimarsinan Devlet Hastanesi yeniden gündeme geldi. Çimento fabrikasının hemen yanı başında inşa edilen hastanenin tam karşısında ise mezarlık bulunuyor.
Hastanenin yapımı sırasında çok sayıda itiraz gelmiş, çimento tozları arasında hastalara nasıl şifa dağıtılacak sorusu sorulmuştu. Hastanenin hemen yanı başında faaliyetini sürdüren çimento fabrikasının kaldırılacağı da gündeme gelmişti. Fakat aradan 8 yıl geçmesine rağmen ne fabrika kaldırıldı ne de sorunlara bir çözüm üretildi.
“KISA SÜREDE ÖLÜM SEBEBİ OLUR”
1988 yılında Akçansa’yı mühürlettiğini anlatan Dr. Çapan Gazete Damga’dan Ekrem Hacıhasanoğlu’na konuştu. Çapan, “Sağlık ocağına yakın çimento fabrikasının olduğu bölge olan Mimarsinan, Tepecik’ten sürekli kuru öksürük şikayeti ile hasta geliyordu. Ben de bu hastaları verem savaşa gönderiyordum. Baktım ki hastaların hiçbirisi verem çıkmadı. Sonra bunun silikozis olduğunu düşündüm. Göğüs hastalıkları hastanesine teste gönderdim ve öyle olduğu ortaya çıktı. Çimento fabrikasının ürettiği aspest tozu önce öksürüğe sebep olur. Oradan zara oturuyor ve akciğeri bozuyor. Akciğer silikolizisi zara oturur, akciğere oturmaz. Hastalık akciğeri imha ettiği için kısa sürede ölüm sebebi olur. Bu hastalıklara çimento fabrikasının sebep olduğunu görünce fabrikanın kapanmasına karar verdim ve mühürlettim.” ifadelerini kullandı.
FABRİKAYI BİR SÜRE MÜHÜRLETTİM, BENİ SÜRDÜLER
Fabrikayı mühürletme kararı aldıktan sonra başına gelenleri de aktaran Çapan, mahalleleri gezerek sağlık hizmeti veren bir otobüse sürgün edildiğini kaydetti.
Çapan, “Sağlık müdürü aradı; ‘Deli misin Sabancı Holding’e ait bir fabrika kapanır mı?’ dedi. Ben de; ‘Vatandaş ölüp gidiyor peki ne yapacağız kapatmayıp?’ dedim ve karara direndim. Geldiler açtılar mühürü. Bunu basına verdim. Haber oldu. Zamanın Anavatan Partisi’nden (ANAP) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olan Bülent Akarcalı beni oradan alıp seyyar otobüse gönderdi. Seyyar otobüs vardı o zaman. Köylerde mahalleleri dolaşıp otobüste vatandaşı tedavi ederdi. Büyükçekmece’de oturuyordum ama aylarca otobüs ile Esenyurt’a gidip geldim. Bu sürede siyasete atılarak doktorluk görevimden istifa ettim. 1989 yılındaki yerel seçimlerde SHP’den belediye başkanı seçildim. Başkan olduktan sonra da çimento fabrikasına baca taktırmak için uğraştım. Peşini bırakmadım. Fakat yetersiz bir baca takıldı. Hala orada ciddi bir sağlıksız fabrika düzeni var. Şehir içinde öyle bir fabrika olmaz” dedi.
KAYNAK: DAMGA GAZETESİ
Hakikaten bu beladan asırlardır kurtulamadık. Bir babayiğit yok mu bu zehir saçan fabrikadan bütün insanları kurtaracak.