
DSÖ Uyardı: Dünya Sessiz Bir Gıda Felaketine Sürükleniyor
2024 yılı, küresel ölçekte gıda güvensizliğinin en ağır hissedildiği yıllardan biri olarak kayıtlara geçti. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayımladığı son raporlara göre, dünya genelinde yaklaşık 673 milyon insan yeterli ve düzenli gıdaya ulaşamıyor. Uzmanlar bu tabloyu, “sessiz ama derinleşen bir insanlık krizi” olarak tanımlıyor. Pandemi sonrası kırılganlaşan ekonomiler, iklim krizi, savaşlar ve artan gelir eşitsizliği; açlığı artık sadece yoksul ülkelerin değil, tüm dünyanın ortak sorunu hâline getirmiş durumda.
AÇLIK NEDEN ARTIYOR?
DSÖ verilerine göre gıda yetersizliğinin temel nedenleri üç ana başlıkta toplanıyor:
İklim Krizi ve Kuraklık
Aşırı sıcaklar, su kaynaklarının azalması ve tarım alanlarının verimsizleşmesi, milyonlarca insanın gıda üretimini doğrudan etkiliyor.
2024’te özellikle Afrika Boynuzu, Güney Asya ve Latin Amerika’nın bazı bölgelerinde tarihsel düzeyde kuraklık yaşandı.
Savaşlar ve Zorunlu Göç
Ukrayna, Gazze, Sudan ve Yemen gibi çatışma bölgelerinde tarım neredeyse durma noktasına geldi. Milyonlarca insan yerinden edildi ve gıdaya erişimini tamamen kaybetti.
Ekonomik Eşitsizlik
Artan gıda fiyatları, düşük gelirli toplumlar için sağlıklı beslenmeyi imkânsız hâle getirdi. Birçok ülkede aileler günde tek öğünle hayatta kalmaya çalışıyor.
AÇLIK SAĞLIĞI NASIL ETKİLİYOR?
DSÖ, yiyecek yetersizliğinin yalnızca bir beslenme sorunu olmadığını, doğrudan ölüm ve hastalık sebebi olduğunu vurguluyor.
- Bağışıklık sistemi zayıflıyor, enfeksiyonlar artıyor
- 5 yaş altı 148 milyon çocuk kronik yetersiz beslenme nedeniyle büyüme geriliği yaşıyor
- Anne ve bebek ölümlerinde ciddi artış görülüyor
- Uzun süreli açlık; depresyon, öğrenme güçlüğü ve davranış bozukluklarına yol açıyor
“TEK ÇEŞİTLE BESLENME” ALARMI
DSÖ uzmanları, gıdaya erişemeyen toplumlarda insanların yalnızca tek bir besinle hayatta kalmaya çalıştığını belirtiyor. Bugün milyonlarca insan sadece pirinç, mısır lapası veya ekmekle besleniyor.
Bu durumun sonuçları ise ağır:
- Bağırsak mikrobiyotasının fakirleşmesi
- Vitamin ve mineral eksiklikleri
- Kas ve kemik kaybı
- Bağışıklık sisteminin çökmesi
- Kronik hastalıklara yatkınlık
DSÖ’DEN KRİTİK UYARI: “BU SADECE BUGÜNÜN DEĞİL, YARININ KRİZİ”
Dünya Sağlık Örgütü, 2030 yılına kadar açlığın sona erdirilmesi hedefinin mevcut koşullarda ciddi risk altında olduğunu açıkladı.
DSÖ raporunda şu ifadeye yer verildi:
“Gıda krizleri artık bölgesel değil, küresel bir tehdit hâline gelmiştir.”
Uzmanlara göre bu kriz, yalnızca açlık çeken toplumları değil; küresel ekonomi, sağlık sistemleri ve sosyal dengeleri de zincirleme şekilde etkileyecek.
ÇÖZÜM YOL HARİTASI: DSÖ VE BM NE ÖNERİYOR?
- Sürdürülebilir ve kuraklığa dayanıklı tarım yöntemleri
- Modern sulama ve tohum programlarının yaygınlaştırılması
- Gıda israfının azaltılması (üretilen gıdanın üçte biri çöpe gidiyor)
- Gelir eşitsizliğinin azaltılması
- Çatışmaların durdurulması ve insani yardımların önünün açılması
- Anne ve çocuk sağlığına özel destek programları
AÇLIK BİR İSTATİSTİK DEĞİL, İNSANLIK DRAMIDIR
673 milyon kişi…
Bu bir rakam değil; hayatta kalmaya çalışan yüz milyonlarca insanın gerçeği.