Söyleyecek çok sözümüz vardı ama dinleyenimiz kalmamıştı.
Sokak sokak dolanıyordu çaresizlik…
Bir sabah kalktım ve dedim ki: “Bu halk yalnız değil, yalnız bırakılmayacak!”
Ve işte… Serbest Kürsü doğdu.
Bu sadece bir mikrofon değil. Bu, susturulmuş halkın sesi.
Bu sadece bir platform değil. Bu, yıllardır ötelenmiş adaletin yankısı.
Bu sadece bir proje değil. Bu, Girdap TV’nin halkla kader birliği ilanıdır.
Artık vatandaş konuşacak, biz sadece kayıt alacağız.
Meydanlara kurulan bir kürsüden yankılanacak kelimeler.
Öyle protokol mikrofonları değil bu…
Ne sansür var ne montaj.
Ne telkin ne baskı.
Gerçek neyse, olduğu gibi duyuracağız dünyaya.
Bazıları belki rahatsız olacak bu kürsüden.
Çünkü halkın acısı yaldızlı koltuklarda oturanları huzursuz eder.
Ama biz alışığız.
Halkı savunurken yalnız kalmaya da, susturulmaya çalışılmaya da.
Yine de yılmayacağız.
Çünkü biz biliyoruz:
Gerçek, eninde sonunda yolunu bulur.
Ve bu kürsü…
O yolu aralayan bir çığlık olacak.
Bir anne evladını, bir işçi emeğini, bir genç umudunu anlatacak.
Hep sustular…
Artık konuşacaklar.
Girdap TV olarak biz, halkın yanında saf tuttuk.
Gerçeklerin peşindeyiz demekle kalmadık,
Kürsüyü sırtlanıp gerçeğin ortasına yürümeye karar verdik.
Kimsesizlerin kimsesi bir platform…
Gürültüye boğulmuş bir ülkede,
Gerçek sese açılan bir kapı…
Mikrofon elimizde.
Kürsü meydanda.
Söz şimdi halkta.