Yolsuzluklar Hep Aynı Yerden mi Çıkıyor? Peki Diğer Taraf Neden Hiç Gözükmüyor?
Son günlerde ülke gündeminde sık sık bir şey duyuyoruz:
“Yine bir CHP’li belediyede yolsuzluk iddiası!”
İçişleri Bakanlığı harekete geçiyor, müfettişler belediyeye iniyor, gözaltılar oluyor, manşetler atılıyor…
Peki soruyorum size:
Devletin elinde sadece muhalefetin dosyaları mı var?
İktidara bağlı belediyeler sütten çıkmış ak kaşık mı?
Yoksa bu da başka bir çifte standardın göstergesi mi?
Göstermelik Operasyonlar, Gerçek Soruşturmalar Nerede?
Bundan birkaç yıl önce birkaç AK Partili belediye hakkında yolsuzluk iddiaları gündeme gelmişti.
Devlet o dönem göstermelik de olsa bazı adımlar attı, “biz de denetliyoruz” imajı verdi.
Ama sonra ne olduysa oldu…
O dosyalar buharlaştı, o belediyeleri ne arayan oldu ne soran.
Bugün AK Partili herhangi bir belediyeye dört dörtlük bir denetim yapılsın, inanın ortaya dökülecek uygunsuzluklar, medyada sürüklenen CHP’li belediyelere taş çıkartır.
Ama yapılmıyor.
Yapılmayacak da.
Çünkü mesele adalet değil, siyasi kontrol.
Çifte Standardın Adı: Devletin Kendi Belediye Dokunulmazlığı
Evet, çifte standart sadece halka değil, devletin kendi kurumlarına da uygulanıyor.
Devlet eliyle kurulan bu “dokunulmazlık zırhı” bazı belediyeleri dış denetimden korurken, bazılarını ise hedef tahtasına oturtuyor.
Bu nasıl devlet anlayışı?
Bu nasıl adalet terazisi?
Kokuşmuşluk Sadece Belediyelerde mi?
Ülke genelinde öyle bir kokuşmuşluk hâkim ki, artık insanlar burnunu tıkamayı alışkanlık hâline getirmiş.
Gözler kör, kulaklar sağır…
Gerçekler bağırıyor ama kimse duymuyor.
İşin trajik tarafı şu:
Ya biz tarikatlarca okunduk, cinci hocalar tarafından üflendik, ya da gerçekten dilimiz bağlandı!
Bir millet bu kadar suskun kalmamalı.
Korkularla değil, sorularla yaşamalı!
Soruyorum Ey Halk, Ey Medya, Ey Devlet Yetkilileri:
-
Neden sadece muhalefet belediyeleri mercek altına alınıyor?
-
İktidar belediyeleri neden yıllardır denetlenmiyor?
-
Gerçek yolsuzlukla mücadele mi ediliyor, yoksa sadece siyasi hesaplar mı görülüyor?
Bu soruların cevabı artık sadece bizde değil…
Vicdanı olan herkeste!
“Adaletin tek gözle değil, iki gözle bakması gerekir. Yoksa bu sistem bir gözünü hep kapalı tutar ve diğer gözde yalnızca muhalefeti görür.”