KÜÇÜK KIYAMETİN EŞİĞİNDEYİZ…

“Dünya cayır cayır yanarken saraydan ses yok!”
Allah tüm insanlığın belasını veriyor… Çünkü insan denilen varlık artık yoldan çıktı. Merhamet yok, vicdan kayıp, insaf kalmamış. Kimsenin kimseye acıdığı, el uzattığı bir çağda yaşamıyoruz artık. Sadece izliyoruz: dramı, çürümeyi, yıkımı…
Yıl 2025.
Bütün dünyanın gözü önünde insanlık denen o büyük hayal çöktü. Devletlerin başında saltanat sürenler, 13 uçağıyla kendine gökyüzünde saray kurarken, bu ülke cayır cayır yanıyor. Ormanlar, insanlar, hayvanlar alevlere teslim. Saraylardan ise çıt yok. Yangını söndürmek değil, yangını konuşmak bile lütuf sayılıyor.
Cehennem Bu Topraklarda Kuruldu
Küresel ısınma denilen gerçek, artık teori değil.
İçme suları kurudu, toprak çatladı. Kuraklık öyle bir vurdu ki, tarımcılık ve hayvancılık neredeyse yok oldu. Çiftçi aç, köylü terk edilmiş, şehirler betona mahkûm. Hayat çölleşti; insanlık da beraberinde kurudu.
Ve bu yetmezmiş gibi, yeryüzü kabuğunu çatlatıyor artık. Bilim insanları dahi sus pus; ama biz biliyoruz: Büyük depremler kapıda. Yeryüzü öfkesini biriktiriyor, tıpkı gökyüzü gibi.
️ Gazze’de Bir Lokma İçin Ölen İnsanlar…
Bir lokma ekmek için can veren çocuklar var bu dünyada.
İnsan olmanın anlamını yitirmiş savaş baronları, silah tüccarları, sözde liderler birbirine ölüm kusmakla meşgul. Kim kime gücü yetiyorsa, onu yok etmeye çalışıyor. İnsanlık değil artık bu; bu başka bir şey…
Amerika ve Avrupa kendi kıtalarının sular altında kalacağından korkarken, gözünü Ortadoğu’ya dikmiş durumda. Amaçları net:
İsrail’e vadedilen topraklar bahanesiyle tüm bölgeyi yutmak. Müslümanları, İslam’ı, direnişi ve asaleti yok etmek.
Deccal Ortalarda Ama Fark Eden Yok!
Savaşların ortasında sahneye çıkan süslü kurtarıcılar, “barış” adı altında kıyım yapıyor. Herkes “iyilik” pozlarında ama aslında karanlığın kendisi olmuş. Deccal ortalarda dolaşıyor ama kimse tanımıyor.
İnsanlar panik içinde, ekonomi çökmüş, milyonlar işsiz.
Ama hâlâ şatafatla yaşayan bir zümre var. Ne karamsar ne de utanır hâlleri yok. Kendi refahları dışında kimseyi umursamıyorlar.
Yeryüzü Sabrediyor… Ama Nereye Kadar?
Yüce Allah isterse her şeyi bir anda değiştirir.
Firavunu bir sinekle yok eden Rabbim, bugün yaşanan zulümleri de görmüyor mu sanıyorsunuz? Görüyor. Ama sabrediyor.
Fakat unutmamak gerekir ki O’nun sabrı sonsuz değil.
O sabır taştığında denizler karaları yutacak, karalar denizlere karışacak. İşte o günler yakın.
Bu dünyanın başına bela olanlar, kendilerini dokunulmaz sananlar helak edilecek önce. Sonra da kalbini taşlaştıranlar, dini sadece şekilden ibaret sananlar…
SON SÖZ:
Bu bir isyan değil, bir uyarıdır.
Kıyameti gökten bekleyenlere kötü bir haberim var:
Kıyamet çoktan başladı.
Ve onu biz getirdik, biz sürdürüyoruz.
Allah’tan başka kimse bu gidişata “dur” diyemez. Ama belki… Belki birileri bu yazıyı okur da vicdanı titrer.
O titreme, hâlâ insan kalmış olanlara gelsin.