Susurluk’tan Bu Yana Değişen Ne Oldu?

Bugün 3 Kasım 2025…
Yani o meşhur Susurluk kazasının üzerinden tam yirmi sekiz yıl geçti. Geçti geçmesine de, o günden bu güne bu ülkede ne değişti?
O zamanlar sözde “devlet içindeki karanlık odaklar” ortaya çıkarılacak, adalet yerini bulacak, suçlular yargılanacaktı. Herkes “Türkiye aydınlanıyor” sanmıştı. Oysa bugün geriye kalan, hurdaya dönmüş bir araç ve o araçta hayatını kaybedenlerin solgun anıları sadece…
“Susurluk Davası” dedikleri dava bile unutuldu. O ülke adına açılan davalara artık kimse gitmiyor bile. O dönemlerde faili meçhul cinayetler, uyuşturucu trafiğini yöneten karanlık gruplar, devlet içindeki kirli ilişkiler bir bir gün yüzüne çıkmıştı. Ama ne oldu? Hepsi toz duman oldu, unutturuldu.
Bu ülkede ne yazık ki kim ne yaparsa yanına kâr kalıyor.
Yargı mı? Adalet mi?
Soruyorum size, gerçekten var mı?
Varsa, kime göre var, neye göre var?
O dönemin adı geçen suçluları bugün hâlâ bir şekilde sahnede. Kimisi iş dünyasında, kimisi siyasette, kimisi hâlâ perde arkasında. “Balık hafızalı milletiz” diyorlar ya… Hayır dostlarım, bu millet unutmuyor.
Bu millet yaşadıklarını hafızasında taşırken, her gün yeni bir gündemle onu oyalayanlar aslında çakal hafızalı.
Unutturmak onların işi. Hatırlamak bizim görevimiz.
Otuz yıl geçse de, Susurluk sadece bir kaza değil, bu ülkenin vicdanında açılmış derin bir yaradır.
Ve o yara, unutturulmak istendikçe daha da kanar.
Birileri geçmişi tozlu raflara kaldırmak istese de,
birileri çıkacak,
gerçeği yine haykıracaktır:
“Devlet, milletin namusudur. O namusu kirletenler, bir gün mutlaka tarihin çamuruna saplanır.”
Haluk GİRTİ
Bu çok özel eseri sadece ABONE olanlar okuyabilir.