Hastane Koridorunda İyilik Tuzak Oldu!

Dün İstanbul Büyükçekmece Mimar Sinan Devlet Hastanesi’nde hepimizin yüreğini parçalayan bir sahneye tanık oldum. Bir vatandaş hasta sandalyesine oturttuğu 6 yaşında bir çocuğun acil beyin ameliyatı için yurt dışından getirilen bir cihaza ihtiyacı olduğu söylendi. 9.500 TL bulunmazsa cihazın kargodan geri gönderileceğini iddia etti. Gözyaşlarıyla, “Çocuğum ölecek” yada felç kalacak feryadıyla orada bulunan herkesin vicdanına seslendi.
Ne oldu biliyor musunuz? O an herkesin yüreği dayanmadı. Kimisi bin, kimisi iki bin lira nakit para verdi. Kimisi IBAN’a para aktardı. Ben de bir gazeteci olarak sadece kalemimle değil, cebimle de destek oldum. Çünkü insanlık, önce dayanışmayı gerektirir diye düşündüm. O an kimsenin aklına kötü bir ihtimal gelmedi.

İŞTE BİR VATANDAŞIMIZIN BU DOLANDIRICININ VERDİĞİ İBAN NUMARASINA HAVALE ETTİĞİ 1500 TL’NİN DEKONTU!
Ama işte tam da burada tuzağa düştük. Paralar toplandı, umut verildi, adam çocuğu tekerlekli sandalyeyle hastane koridorundan çıkardı ve bir anda sırra kadem bastı. Ne cihaz vardı, ne de çocuğun ameliyatı. O acıklı hikâye sadece bir dolandırıcının senaryosuydu.
Şimdi soruyorum: Hastane güvenliği nerede? Kamera kayıtlarını neden paylaşmıyorlar? Bu milletin vicdanını sömüren, yardımla dalga geçen bu ahlaksızların peşine kim düşecek? Yarın başka bir hastanede, başka bir çocuğun üzerinden aynı senaryo oynanırsa kim sorumlu olacak?
Buradan tüm yetkililere sesleniyorum:
-
Sağlık Bakanlığı, hastanelerde bu tür dolandırıcılık vakalarının önüne geçmek için derhal harekete geçmeli.
-
Emniyet güçleri, kamera kayıtlarını talep edip bu şahısları yakalamalı.
-
Savcılar, bu işin üzerine gitmeli.
-
Hastane yönetimleri, koridorları sadece hasta ve yakınları için güvenli hale getirmeli.
İyiliğin suistimal edilmesi en büyük kötülüktür! İnsanların vicdanını böylesine kirletenler, sadece paraları çalmıyor, aynı zamanda bu milletin güven duygusunu da çalıyor.
Bugün bizim başımıza geldi, yarın başka bir masumun başına gelmemesi için herkes göreve çağrılmalı.
Ben bir gazeteci olarak kalemim ile buraya son noktayı koyuyorum. Şimdi sıra sizde!