USD42,96
%0.06
EURO50,53
%0.12
BIST11.220,17
%0
Petrol61,25
%-0.16
GR. ALTIN6.036,39
%0.72
BTC3.807.094,02
%0.18
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Selmin Pazvantoglu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Ne Masuniyet Karinesiymiş Ama!..

Ne Masuniyet Karinesiymiş Ama!..

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu mudur?

Hakkında suçlama yapıldı sabahı beklemeden saatler içerisinde yurtdışından ülkesine geldi.

İfadesini verdi.

Ne kaçtı, ne kayboldu.

Kulübüne gidip işlerine devam etti.

Evi bilinmiyor muydu?

Telefonunu açmıyor, Devlet gel dediğinde gelmiyor muydu?

Yani diyeceğim her şey normalken, “görüldüğü yerde alın” misali yapmak ve tam da Fenerbahçe Kulübünde olduğu zamana denk getirmek nedir yahu?

118 yıllık bir spor kulübüne, Fenerbahçe’ye Jandarma ekipleri giriyor ve kulüp başkanı Sadettin Saran’ı gözaltına alıyor. Üstelik bu ikinci gözaltına alınışı, bir kaç gün öncesi yani ilk gözaltına alınışına zaten Sadettin Bey yurtdışında olmasına rağmen aynı gün saatler içerisinde Türkiye’ye dönerek kendisi gidiyor.

Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek yasaktır kanunu yapılırken, milyonlarca Fenerbahçe taraftarı halktan sayılmıyor muydu?

Sokaklara çıkan yüzlerce taraftar ” Bu Fenerbahçe’ye yapılan bir darbedir ” diyerek yeri göğü inletiyor. Sinirli ve zıvanadan çıkmış bir kitle oluştu, belki bahane diyeceksiniz belki gerçek ama neticede oluştumu oluştu. Neden?

Sadettin Saran bir kaç suçlama ile karşı karşıya ve Devletin makamlarına teslim olmuş halde, yarın suçlu bulunur yada suçsuz her şey olabilir fakat bir kulübe baskın yapmak, oradaki yüzlerce değerli insanın, eskisi yenisi sporcuların, emekçilerinin, Türkiye’ye tarih vermiş isimlerin, kısaca büyük bir ailenin evine girmekten başka yol kalmamış mıydı?

İzlerken kimse anlamıyor sanıyorlar yada yüzsüzlük DNA larına işlemiş bilemiyorum fakat;

Medyayı bu hale asıl getirenler kimler?

Bu isimleri üç beş yıl önce sokakta sorsan kim tanırdı?

Pazarda sebze meyve fiyatı sormaya yollanan bir kişiyi iki ay içerisinde savaş muhabiri yapan akıl kim yada kimler?

Emekli Emniyet müdürlerinin, emekli Tüm Generallerin, Albayların lafını kese kese Cinayet çözmeye soyunanları ekranlara gedikli yapanlar kimler?

Bu asrın üst akıllarının şimdilerde yeni bir yüklemesi var, ” Masumiyet karinesi ” diye.

Cinayet çözme girişimciliğini , savaş stratejilerini belirleme ataklarını o kadar benimsediler ki araya nereden girdi şimdi bu masumiyet karinesi?

Her türlü iddiayı paketleyip yayıyorlar, neyin haber neyin bulaşık bilgi olduğunu ayırt etmeksizin ortalığa saçıyorlar, bir yandan ifadelerin gizlilik kararı var ama üst düzey birisinden duydum diyen ifade açıklamaya devam ediyor.

Derken araya ” dostlar alışverişte görsün ” misali  ” Masumiyet karinesi var, kimsenin hayatı bizi ilgilendirmez, biz kimseyi deşifre etmek istemeyiz. ”  Cümlesi sokuşturulu veriyor.

İster misiniz hiç?

Onu bunu bilmem, suçlu, suçsuz, masum. Gün ola devran döne, bugün masumiyet karinesine asıl saygı Fenerbahçe camiasından gelmektedir medyadan değil.

Lakin ne Fenerbahçe Kulübü ne de camiası bu ortalıktaki yıllarca toplanmamış çöplüğün ” kadrolu safları ” falan da değildir. Cambaza bak deyip aradan başka hedeflere kitlenmiş sözde akil-lilere de haber ola…

Selmin PAZVANTOĞLU

Ne Masuniyet Karinesiymiş Ama!..
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!