Sırada Ne Var?
Pkk dan ve fetö den kopamayan siyaset, kopmak istemeyen bunca lider varken, bu halkın verdiği paralar bunların cebine girerken, Türkiye Cumhuriyeti nin meclisin de etmedikleri hakaret, sövmedikleri soy sop kalmamışken, ne var bu kadar şaşıracak?
Üst düzey koltuklara yayılmışlar, Ülke de siyasetin, Adaletin, Emniyetin, Askeriyenin içerisin de cirit atmışlar, terörist, bölücü, bebek katili diye yıllarca ilan edilmişler ama hala koltuklarda oturuyorlar.
Dağdayken bebek katili dediğimiz müsveddeler doktor olup da bebekleri katledince ne var bu kadar inanamayacak?
Yeni doğan çetesinin vukuat leri bir Cimer ihbarı sayesin de keşfedildi. Elbette çok kıymetli ama bu seferde yetkililerden adeta Cimer seferberliği çağrısı gelmeye başladı.
Herkes şüpheli gördüğü, tanık olduğu konuyu hiç çekinmeden Cimer başvurusu ile bildirsin.
Eyvallah tabiki yapalım, yapalım da bir dönem fetö örgütü yapılanması ile de çok ihbarlar yapıyordu bu halk fakat Cimer in başında ki şahıs bile fetö cü çıktı değil mi ?
Demek istediğim şu ki, bu halk nereye gideceğini, kime güveneceğini, kimi kime şikayet edip medet umacağını şaşırmış durumda.
Devletin içerisini, Devlet yanlısıymış gibi yapıp boşaltmaya çalışan alt yapılar mı var, yoksa birileri halkın içerisine her branş ve meslekten ucubeler mi serpiştirdi anlamak mümkün değil.
Gündem konusuna gelirsek, Narin cinayeti, Sıla bebek derken, öğreniyoruz ki yaklaşık bir buçuk yıl önce Bir anne 5 Mayıs 2023 de Cimere ihbarda bulunuyor. Öyle bir ihbar ki, haberlerden öğrendiğimize göre neredeyse profesyonel bir araştırmacılık örneği sergileyip, çetenin ele başlarını, olup biten yolsuzlukları, sebep sonuç ilişkilerini dahi tuhaf bir şekilde çözümleyerek adeta yetkililere kalan delillendirme kısmı için rotayı zaten veriyor.
Dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ dan gelen ihbar yazısını, İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu anında değerlendirip denetimleri başlatıyor.
Gelen ilk raporlarda kanıt bulunamaması ile birlikte bir tuhaflık olduğu kanısına da varılıyor.
Olası gidişat da çete üyelerinin duyarak önlem almalarını önlemek adına Sağlık Bakanlığınca “gizli ve sadece 4 kişinin bildiği” özel bir soruşturma dönemi başlıyor.
Ardından, 28 eylül , 24 Kasım, 5 Aralık 2023 tarihlerinde gelinen aşamalar neticesin de müfettişler tarafından kuvvetli şüphelerin arttığı bildiriliyor ve tüm bu ara zamanlardan sonra nihayet, 27 Nisan 2024 de Emniyet baskın düzenleyerek 20 kişiyi tutukluyor.
9 Mayısta gizlilik kararı kalkıyor soruşturma devam ediyor ve 4 ay sonra 3 Eylül 2024 de kanıtları Sağlık Bakanlığına veren Emniyet ve Savcılık , kanıtların yer aldığı cd leri ise 8 gün sonunda 11 Eylül 2024 tarihinde teslim ediyor. 28 Eylül 2024 de Müfettişler rapor düzenliyor ve raporda “ tüm bu hasta haneler kapatılsın” yazıyor.
1 Ekim de Büyükçekmece Savcısı tehdit ediliyor, 11 Ekim de ise şüpheliler gözaltına alınıyor ve olay tüm sarsıcılığı ile gündem de patlıyor.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisin de tam 10 adet hasta hane bir anda kapatılıyor.
*Böyle ciddi bir rezalet varken ve bu durumun nereye doğru evrileceği bilinmezken, soruşturmanın sürdüğü yaklaşık 1,5 yıl içerisin de, en kötüsü düşünülerek daha fazla can kaybının önlenmesi için ne tedbirler alınıyor?
Doktorların ve hemşirelerin böyle bir şey yapabileceğine kim inanır, kimin aklına gelir diye açıklama yapanlar var.
Peki soruyorum…
*Generallerin, Paşaların, Milletvekillerinin, siyasi parti liderlerinin, vs. Yaptıklarına inandık şok olmadık da, vücudundan organlarını söküp alıp satmak için çocukları kaçırıp ameliyat edenleri gördük geçirdik, sahte ilaç satan eczanelere, eczacılara alıştık da ,
ÖZELLEŞTİRİLMİŞ ONCA HASTANENİN ve 112 ACİLİN İÇERİSİN DE ÖRGÜT KURAN, ZATEN PKK TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU OLDUĞU BİLİNEN DOKTORA, ve ekibine gelince mi aklımız alamadı anlamadım ?
Böylesi rezalet caniliklere halk şok olup kalabilir, tahmin etmeyebilir ama yetkili birimlerin ve bazı mesleklerin doğası “ herkesten her türlü şeyin her an gelebileceği ön görüsüne sahip olmaktır.“
Çünkü artık içimiz, dışımız hain dolu,
Şüphelenmezsen uyanık olamazsın,
Uyursan bebekler ölür…