Siyasetçi olup “DOKUNULMAZ” olana kadar…
Hiç bir tehdit bizi yolumuzdan alıkoyamaz diyen Chp, tehditin ağababasını savurup duruyor.
Milletin sabrını taşırmayın diyorlar, peki ya Devletin sabrı?
Gün geçmiyor ki, yediden yetmişe ülkenin tüm insanları içerisinde Chp konusu geçmeyen bir gün yaşasın.
Çatır çatır soyuluyoruz, hakarete uğruyoruz, tehdit ediliyoruz, ne hayalimizdeki evde oturabiliyoruz ne de hayal ettiğimiz işi yapabiliyoruz, çoğunluğumuz canının çektiği bir yemek yiyebilme imkanınada sahip değil artık.
Çok parası olan ile hiç parası olmayan iç içe aynı sokakta yaşıyor, birisi beş yüz liraya cafede oturmuş kahvesini, çayını içerken bir diğeri cafenin önünde ki bankta simit yiyor.
Halkı kin ve nefrete teşvik etmek suç, ötekileştirmek suç, tehdit etmek, mobbing uygulamak yani “psikolojik baskı ve şiddet, taciz etme veya sıkıntı verme” suç.
Nereye kadar?
Siyasetçi olup “DOKUNULMAZ” olana kadar.
Yani anlayacağınız, sıradan bir insan olarak dokunulmazlar dan size ne kadar tahrik ve taciz edici yükleme yapılsada dayanmak zorundasınız.
Psikolojiniz bozulur, sinir sisteminiz çöker, hayat size tersine döner falan filan ama dayanmak zorundasınız çünkü zamanında torpili koyup, parayı indirip birilerini abi edinip dokunulmaz elitlere girememişsiniz.
Fakat Yasama dokunulmazlığını istisnalı tanıyan ülkelerden biridir Türkiye ve dokunulmazlığın kaldırılabilirliği mevcuttur. Ağır cezayı gerektiren suçüstü halinin bulunması kaldırılabilirlik maddelerinden biridir.
Bu durumda;
Dokunulmazlığı olan bir siyasetçinin halkın tamamının duyabileceği meydanlarda ve medya ekranlarında canlı konuşması ile,
“bugüne kadar yaptığımız eylemlerde fragmanları izlediniz, asıl korku filmi şimdi başlıyor.
Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim, bana bu milleti sokağa davet ettirme.
Televizyondan izlersiniz meydanları, Mısır’daki gibi.”
İfadeleriyle zaten suçüstü haline gelmiş olmuyor mu? Ne dokunulmazlıktır bu?
Yukarıda ki ifadeler özetin özeti aslında, yıllardır bu millet dokunulmazlık sıfatı ile nice sözde siyasetçiden nice hakaretler, aşağılamalar duydu ve duymayada devam ediyor. Ülkesini dış ülkelere şikayet edeninden, Türklüğe hakaret edenine kadar.
Bu arada sıradan insanların da hakları var tabiki maddeler dolusu yazılmış çizilmiş ama bunların içerisinden birinin ihlali başınıza gelirse senelerce süren dava da sonucunu göremeden yaşlanıp ölebilir yada tükenip olana razı gelebilirsiniz. Yine de arada bir maddeleri okumanızı tavsiye ederim en azından olan ile olması gereken arasında ki çelişkilere vakıf olabilmek için. Çünkü;
Yine hatırlatıyorum;
Halkı kin ve nefrete teşvik etmek suç, ötekileştirmek suç, tehdit etmek, mobbing uygulamak yani “psikolojik baskı ve şiddet, taciz etme veya sıkıntı verme” suç.
Nereye kadar?
Siyasetçi olup “DOKUNULMAZ” olana kadar.