BoTiyatro tarafından sahneye konulan “Burada Kendime Yer Bulamadım” adlı oyun, Ozan Elaltunterin ve Berfin Koç’un yazıp yönettiği, başarılı oyuncular Zeynep Aytekin ve Muhammet Durmuş Yılmaz’ın performanslarıyla dikkat çeken bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Bu oyun, izleyicilere Samuel Clemens yani Mark Twain’in eserlerindeki derin düşünceleri düşündürmekte; kısacası, bireyin içsel hesaplaşmalarını ve toplumun baskılarını açığa çıkarmayı amaçlıyor.
TOPLUMSAL TEPKİ
Oyun, 8 Aralık 2023 tarihinde İstanbul’un Ara Sahne mekânında prömiyerini yaptı. Tek perdelik ve bir saat süren bu eser, 28 Aralık 2023 saat 20.30’da Asmalı Sahne’de yeniden seyirciyle buluşacak. Hikaye, bir gazetenin arşiv odasında geçiyor; dekor, iki masa, üç raf ve birkaç koltuktan oluşup, arşivin basık ve karanlık atmosferine vurgu yaparak, seyirciye bir hissiyat sunuyor. Oyunda müzik kullanımı minimalken, Elaltunterin yetenekli bir gazeteci Mert karakterini canlandırırken, Koç’un oynadığı aklı havada olan gazeteci karakteri de dikkat çekiyor.
Postmodern yaşamın birey üzerindeki baskılarına dair pek çok eser bilinse de, bu oyun önceki yapımlardan biri olarak dikkat çekiyor. Oyun, bireysel içsel hesaplaşmayı gündeme getirirken, bu durumu bireyi ötelemeden, toplumsal tepkiyle irdelemeyi başarıyor. Tüketim toplumunun yanı sıra, sosyal sınıflar arasındaki uçurum ve statü gibi kavramları mizahi bir dille işleyerek, seyirciye yeniden düşünmeleri için fırsatlar sunuyor.
KATİLİN KABULÜ
Oyun, gerçeklerin peşinden koşan bir gazeteci ile astrolojik konularla kafası karışmış bir çalışma arkadaşı, ilgi peşindeki bir yayın yönetmeni ve para hırsı içinde olan bir patron üzerinden ilerliyor. Bu karakterlerin her biri, modern hayatta karşılaşılan ahlaki ikilemleri ortaya koymakta. Merkezi bir mesele ise, sosyal medya fenomeninin geçmişte bir cinayet işlemiş olmasının ardından sosyal medyada elde ettiği şöhreti sorgulamak: “Haber değeri, sosyal medya fenomeninin sunduğu başarı mı, yoksa geçmişiyle onu hatırlatan gerçekler mi?” Bu sorular izleyicinin zihninde yankılanırken, tanınmış kişilerin yaptıkları hatalar sonrası nasıl kabul edildiğine dair örneklerle böyle bir düşünsel derinliğe neden oluyor.
BENCİLLİKTEN UZAKLAŞMA
Oyun, içinde bulunduğu toplumun her geçen gün daha fazla çürüdüğünü gören bir gazetecinin gerçekleri yazma konusunda yaşadığı zorlukla devam ediyor. Seyirciye, bilinenin dışındaki gerçeği keşfetmek için bilinmeyenin peşine düşmeyi ve toplumsal bencillikten arınmayı salık veriyor. Seyirci kitlesine seslenen monologlar, bireylere içsel bir sorgulamayı teşvik ediyor: “Etrafımdaki sesler gittikçe uzaklaşıyor, her şey soyutlaşıyor. Görüntüler, anlamlar, hepsi kaybolmaya yüz tutuyor. Belki de bu boşlukta bir anlam gizlidir ve onu bulmak için önce kendimi kaybetmeliyim…” şeklinde derin düşüncelere kapılmalarını sağlıyor. Bu sözlerle, bireylerin yalnızlık hissi ve toplumdan kopmuşluk teması sanatsal bir dille harmanlanıyor. Oyun, nihayetinde izleyicilere, ‘burada kendine yer bulamama’ hissini sorgulatıyor.