USD39,49
%0.31
EURO45,44
%-0.27
BIST9.339,59
%-0.11
Petrol76,62
%4.63
GR. ALTIN4.301,72
%0.40
BTC4.151.334,07
%-3.07
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Kene Tehlikesi: KKKA Yeniden Gündemde!

Kene Tehlikesi: KKKA Yeniden Gündemde!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kene tehditinin tekrar ortaya çıktığı bildiriliyor.

Yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların ani yükselişi ile birlikte, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı bulaştıran kenelere, Sivas, Amasya, Tokat, Erzincan, Giresun ve Yozgat gibi Türkiye’nin birçok ilinde rastlanmaya başlandı.

GÜNCEL DEĞERLENDİRME

KKKA hastalığı tedavisinde öne çıkan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nden Prof. Dr. Nazif Elaldı, dünya genelinde “Argasidae” ve “Ixodidae” ailelerine ait yaklaşık 900 farklı kene türünün bulunduğunu ifade etti.

Elaldı, Hyalomma cinsine ait kenelerin hastalığın en önemli taşıyıcıları olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de bugüne kadar 50’den fazla kene türü tespit edilmiştir. Birçok kene türünün virüsün biyolojik vektörü olabileceği düşünülse de, KKKA’nın esas vektörü olarak kabul edilen bu cinsin yaygınlığı dikkat çekmektedir.” şeklinde konuştu.

RİSKLERDE ARTARAK DEVAM EDİYOR

KKKA hastalığına dair yıllara göre olgu sayısının Türkiye genelinde 500 ile 1000 arasında değiştiğini belirten Elaldı, “Vücuda tutunan keneler, saatler veya günler boyunca kalabilir ve ağırlıklarının 100-200 katı kadar kan emebilirler. Keneyi vücudunda gören bir kişi, henüz enfekte bir virüs ile karşılaşmamış olabilir. Bu nedenle kene, mümkün olan en kısa sürede kafası koparılmadan tamamen vücuttan çıkarılmalıdır.” açıklamasında bulundu.

Kenelerin yeterince kan emdiklerinde dış müdahaleye gerek kalmadan vücuttan ayrıldığını kaydeden Elaldı, virüs taşıyan kenelerin başka hastalık etkenleriyle de enfekte olabileceğini hatırlatarak, “KKKA virüsü, keneler tarafından taşınan 200’den fazla hastalık etkeninden yalnızca birisidir.” ifadelerini kullandı.

ÖZELLİKLE RİSK ALTINDA OLANLAR

Elaldı, hastalığın her yaştan bireyde görülebileceğini ve ölüm oranlarının yüksek olabileceğini vurguladı. Özellikle 65 yaş üstü bireylerin, cinsiyet fark etmeksizin daha fazla ölüm riski taşıdığını belirtti. Bu bireylerin alt hastalığı bulunuyorsa hastalık daha şiddetli seyrediyor. Araştırmalar, hastaneye başvuran ve kanlarında yüksek düzeyde virüs taşıyan bireylerin ölüm oranlarının arttığını göstermektedir.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

“HASTALIKLA İLGİLİ ARAŞTIRMALARA DEVAM EDİLİYOR”

Ölüm oranlarının ülkeden ülkeye değiştiğine dikkat çeken Elaldı, Türkiye’deki ölüm oranının dünya genelinde yüzde 5’in altında olduğunu belirtti. Hastalığın hızlı bir şekilde tanı alması, acil sağlık hizmetlerinin etkin kullanımı ve deneyimli sağlık ekipleri sayesinde, hastaların büyük bir kısmının tedavi edilip şifa ile taburcu edildiği bilgisini paylaştı.

KENELERİN YERİ VE DAĞILIMI

Elaldı, kenelerin insan vücudunun farklı bölgelerine yapışabileceğini belirterek, “Yapılan araştırmalar, kene tutunma bölgelerini karın, kollar, koltuk altı, sırt, göğüs, baş, boyun, kalça, bacaklar ve dış genital organlar olarak sıralamaktadır. Ülkemizdeki Hyalomma marginatum cinsi kenelerin ise en fazla bacaklara yapıştığı gözlemlenmiştir.” dedi.

Virüsle enfekte kenelerin Türkiye’de yaygın olduğunu ifade eden Elaldı, Sivas ve çevre illerde yapılan araştırmalarda, kenelerin yüzde 90’ının Hyalomma cinsine ait olduğunu ve bu türlerin KKKA hastalığının bulaşmasında öne çıktığını belirtti.

KKKA HASTALIĞI TEDAVİSİ HAKKINDA

KKKA hastalığının tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Elaldı, “Gerek duyulduğunda damar yolu ile sıvı, elektrolit, taze donmuş plazma ve kan transfüzyonları uygulanmaktadır. Ayrıca, solunum ve dolaşım destek tedavisi ile hemodiyaliz yöntemleri de kullanılmaktadır.” diye belirtti.

Aşı çalışmaları konusunda bilgiler veren Elaldı, Türkiye’de yerli bir inaktif KKKA aşısının faz 1 çalışmasının tamamlandığını aktardı. Ayrıca, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve Kars Kafkas Üniversitesi’nin de içinde bulunduğu 11 ülkeden 13 merkez tarafından yürütülen projede, hem DNA hem de mRNA esaslı iki KKKA aşısının geliştirilmekte olduğunu ve bu araştırmaların devam ettiğini ekledi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kene Tehlikesi: KKKA Yeniden Gündemde!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!