Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesinde, Pahalgam’da 22 Nisan 2025’te meydana gelen terör saldırısında 26 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Olayın hemen ardından Hindistan, saldırıyı düzenleyenlerin “Pakistan’dan geldiğini” iddia etti ve bu durum, iki ülke arasındaki tarihi gerilimleri yeniden alevlendirdi. Bu yazıda, Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir meselesinin geçmişi ve günümüze yansımaları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginliklerin kökenleri, 1947 yılında bağımsızlıklarını kazanan iki ülkeye kadar uzanmaktadır. İngiliz sömürgesinden kurtulan Hint Yarımadası, bu tarihte Pakistan ve Hindistan olarak iki bağımsız devlet haline gelmiştir. Nüfusun büyük kısmının Müslüman olduğu bölgeler Pakistan’a, Hinduların yoğun yaşadığı yerler ise Hindistan’a bırakılmıştır. Ancak, nüfusunun %90’ı Müslüman olan Cammu Keşmir, dönemin prensi Maharaja Hari Singh’in 1947’de Hindistan’la birleşme kararı almasıyla büyük sorunların başlangıcını oluşturmuştur.
Bu karar, Müslüman Keşmir halkının tepkisini çekmiş ve isyanlar patlak vermiştir. Maharaja, isyanı bastırmak amacıyla Hindistan’dan yardım istemiş ve bu isteği üzerine Hindistan bölgeyi askeri olarak işgal etmiştir. Böylece, iki ülke arasında 22 Ekim 1947 tarihinde başlayan ilk savaş, Keşmir yüzünden gerçekleşmiştir. Savaş, Birleşmiş Milletler’in arabuluculuğunda 1 Ocak 1949’da imzalanan ateşkes ile sona ererken, bölge üzerindeki kontrol, Keşmir sorununun çözümüne dair adımların atılmasında zorluklar doğurmuştur.
Birleşmiş Milletler, 21 Nisan 1948’de bölgede halkın hangi ülkeye katılmak istediğine dair bir plebisit yapılmasını önermiş, ancak Hindistan bu öneriyi reddetmiştir. Hindistan, kontrolü altındaki toprakları “Cammu Keşmir” adıyla kendisine bağlamak için asker yerleştirmiştir. Bunun üzerine Pakistan, bölgedeki kontrolü altında tuttuğu alanlara “Azad Keşmir” ve “Gilgit Baltistan” isimli iki özerk bölge statüsü vermiştir. Ayrıca, iki ülke arasında 1965, 1971 ve 1999 yıllarında başka savaşlar da yaşanmıştır.
1971’deki savaşın ardından Doğu Pakistan, bağımsız olarak Bangladeş adını almış, o dönem Hindistan-Pakistan ilişkileri Dışişleri Bakanlığı düzeyinde yapılan Şimla Anlaşmasıyla belirli bir statüko kazanmıştır. Bu anlaşma neticesinde Sınır Kontrol Hattı (LoC) belirlenmiş ve Keşmir’in iki ülke arasında nasıl bir bölünme yaşayacağına dair durum ortaya konmuştur.
1980’lerin sonlarına doğru Keşmir’de kitlesel halk ayaklanmaları başlamış ve bu durum Hindistan’ın bölgeye daha fazla asker sevk etmesine yol açmıştır. Özellikle, Pakistan’ın bu durumları desteklediği iddiaları gerginlikleri artırmıştır. 1999 yılında Kargil bölgesinde yaşanan çatışmalar, iki ülkeyi nükleer savaşın eşiğine getirmiştir.
Son dönemdeki gerilimler, 14 Şubat 2019’da Hindistan’daki polis teşkilatına bağlı milislere yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırıyla yeniden alevlenmiştir. Bu saldırıda 44 kişi yaşamını yitirmiş, Hindistan, Pakistan’ı suçlamıştır. Ardından Hindistan, 26 Şubat 2019’da askeri operasyonlar düzenlemiş, Pakistan ise 27 Şubat’ta Hindistan’a ait iki savaş uçağını düşürdüğünü bildirmiştir.
5 Ağustos 2019’da, Hindistan, Cammu Keşmir’e tanınan özel statüyü ortadan kaldıran bir yasayı kabul etmiş ve bölgeyi, merkezî hükümetin doğrudan yönetimine sokmuştur. Bu durum, bölgedeki gerilimleri daha da artırmış ve Hindistan-Pakistan ilişkilerinde yeni bir kriz döneminin başlangıcını oluşturmuştur.