Rasim Ozan Kütahyalı Beyaz TV’den neden kovuldu.
ÖZEL HABER
Boşnaklara yönelik canlı yayında ırkçı ifadeler kullanan Rasim Ozan Kütahyalı’nın Beyaz TV’deki işine son verilmişti. Şimdi yorum yapmak için internet haber sitelerini kullanarak ayak ayak üstüne atıp saygısızca onu izleyenlere her dilden atıp tutuyor.
Beyaz TV’nin Genel Yayın Koordinatörü Osman Gökçek ve Melih Gökçek’in oğlu Twitter’dan yaptığı açıklamayla Rasim Ozan Kütahyalı’nın Beyaz TV’deki işine son verildiğini duyurmuştu.
Boşnaklarla ilgili sözleri tepki toplayan ve 21 ay önce işine son verilen Kütahyalı, geçen günlerde Beyaz TV’de yayınlanan Derin Futbol programıyla ekranlara dönmüştü. Osman Gökçek ise dün kişisel Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Yarın akşam itibarıyla Rasim Ozan Kütahyalı, Beyaz TV’de yer almayacaktır” dedi ve Kütahyalı’nın işine son verildi.
PROTESTO EYLEMİ PLANLANIYORDU
Boşnaklara hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan Rasim Ozan Kütahyalı’nın ekrana dönmemesi için kampanya başlatılmış ve Beyaz TV önünde protesto eylemi yapılması planlanmıştı. Boşnaklar ve Ahlak Gönüllüler Platformu, Twitter hesabından eylemin iptal edildiğini ve Rasim Ozan Kütahyalı’nın Beyaz TV ile ilişkisinin kesildiğini açıkladı.
Rasim Ozan Kütahyalı kimdir?
Rasim Ozan Kütahyalı, 30 Nisan 1981 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi.
Kütahyalı, İzmir 60. Yıl Anadolu Lisesi‘nden mezun olduktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı. Buraya kayıt yaptırıp okumaya başladıysa da, ikinci sınıftayken okulundan ayrıldı.
Bir dönem Taraf gazetesinde yazarlık yapmıştır. Köşe yazarlığından önce, Plato Film’de metin yazarlığı ve kast direktörlüğü yaptı.
Aralık 2009’dan itibaren Ters Cephe programında yorumculuk yaptı.
Kütahyalı şu an Beyaz TV’de Beyaz Futbol programında yorumculuk ve Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
Nagehan Alçı ile evli olan daha sonra da ayrılan Rasim Ozan Kütahyalı’nın iki kızı vardır.
SAFFET SANCAKLI’DAN ÇOK SERT TEPKİ
MHP Milletvekili Saffet Sancaklı da Kütahyalının sözlerine kayıtsız kalmadı ve “Şerefsiz oğlu şerefsiz. Böyle insanların artık toplum dışına çıkarılması lazım. Bu işin peşini bırakmayacağım.” açıklamasını yaptı.
HİDAYET TÜRKOĞLU SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRDI
Akşam saatlerinde ise Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu savcıları göreve çağırdı. Türkoğlu, “Tarih boyunca Türklerle dostluğu ve samimiyeti sayesinde tüm dünyayı kıskandıran Bosna Halkını, aşağılık, adi ve akılsız yakıştırmayla küçük düşürmeye çalışan Rasim Ozan Kütahyalı ve onun gibileri hak etmiyoruz. Bir Boşnak olarak, bu şahsı ağır şekilde kınıyor, savcılarımızı göreve davet ediyorum.” diye konuştu.
Bunu dinleyen ve izleyenlerde hiç mi onur yok, adam geçmiş kamera karşısına atmış bacak bacak üstüne, kendine göre konuşmaya çalışıyor ve anlattıklarını da ağzında geveleyerek anlatarak ne anlattığını da bilmeden milletle resmen dalga geçer gibi konuşup duruyor. Yahu bir insanı dinlemek isteyenlere sesleniyorum ve diyorum ki; bu adamın hal ve hareketleri sizce düzgün mü? Konuşurken hakaret dahi ederek konuşan bu insandan ne bekliyorsunuz? Çok mu hoşunuza gidiyor size karşı olan saygısızca oturuşu ile beden dili ve konuşma stili.
İslam dünyasında yaşayan bir kimse ise ellerini önden bağlar. – Bunun gibi, bizim kültürümüzde ayak ayak üstüne atmak, bazen istirahat, bezen de büyüklük alametidir. Bu sebeple büyüklere karşı ayak, ayak üstüne atmak saygısızlık kabul edilir.

Sahi ROK kimin projesiydi?
Başta yandaşlar olmak üzere pek çok kişi “görünen köy” ROK’un sözlerine çok şaşırdı. Oysa perşembenin gelişi yıllar önceden belliydi. Geçmişe gidip, biraz inceleyelim…

Gökçekler’in sahibi olduğu Beyaz TV’de yayınlanan “Beyaz Futbol” programında, ırkçı ve belden aşağı şekilde “Kusturmalı Boşnak Saksosu” ifadesini kullanmasının ardından, Rasim Ozan Kütahyalı kovulmuştu.
Başta yandaşlar olmak üzere pek çok kişi “görünen köy” ROK’un sözlerine çok şaşırdı.
Oysa perşembenin gelişi yıllar önceden belliydi.
Geçmişe gidip, biraz inceleyelim…
BİR ALTAN-YAYLA-ÇETİN PROJESİ
ROK, bir zamanlar, FETÖ’nün yayın organı olan Taraf gazetesinin yazarıydı. ROK ve ekibi Türkiye’de yaşanan ve Cumhuriyetin kazanımlarının “kökünü kazıma” operasyonlarında hep en öndeydi. Türkiye’de AKP eliyle yaşanan dönüşümlerde “tetikçilik” rolü yapmaktan hiç çekinmemişlerdi.
ROK, Eski Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan yazarı Ahmet Altan başta olmak üzere, Plato Film Yayıncılık sahibi Sinan Çetin ve uzun süre Cemaat’in gazetesi Zaman’da köşe yazarlığı yapan Atilla Yayla gibi isimlerin yarattığı bir projeydi. Plato yayıncılık, Atilla Yayla’nın önerisi ile liberalizmi Türkiye’de yaymak için kurulmuştu.
ROK, önce Atilla Yayla’nın yazılarının yer aldığı siteye yorum yazdı. Yazdığı yorumlar Yayla’nın dikkatini çekti, tanıştılar. Atilla Yayla yazılarına yer verdi. Ve bir gün Sinan Çetin’in yanına gittiler. Sinan Çetin, Yayla’nın tanıştırdığı yazarı kadrosuna aldı ve ona reklam metinleri yazdırmaya başladı. Derken, genç yazar Taraf gazetesinin yorum köşesine yazılar gönderdi. Bu yorumlar gazetede “dikkat çekmiş olacak” ki, yazar oluverdi.
FETÖ KUMPASLARINDAN FETÖ YALISINA
ROK’un tüm yazı hayatı boyunca, “Ergenekoncu” ilan etmediği kişi kalmadı.
Bununla yetinmeyip, Deniz Gezmiş’e “ırkçı”, Küba devriminin efsanevi lideri Fidel Castro ve eski Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’e “diktatör”, tam bağımsızlık düşüncesine ise “barbarlık” demişti. ROK, Gezi direnişi için, “Gezi’de kullanılmış prezervatif bulundu, eşcinsel ilişkiye girmişler” diyecek kadar da pişkindi.
Bu sayede kimi zaman yemek kimi zaman siyaset kimi zaman magazin programlarında boy gösterdi.
Bilmiyor konuşuyor, konuşmuyor böğürüyor, bu sayede forum yazarlığından Bank Asya kredisiyle alınan yazıya koşuyordu.
ROK’UN SALDIRGANLIĞI YENİ DEĞİL
Yani, etrafa “hönkürerek” ve “bağırarak” cevaplar üreten ROK’un, son programında söylediği, “Kusturmalı Boşnak Saksosu” ifadesinin, geçmişte söylediği sözlerden ve saldırganlıktan hiçbir farkı yok.
Çok değil daha bir ay önce “Fakat Gülen’in 1970’lerin sonundan itibaren devletin ve yargının içine ektiği fidanlar ağaç olmasa bu devrim yapılamazdı ve askeri vesayet rejimini hiçbir güç yıkamazdı…” yazacak kadar FETÖ’ye bağlılık yemini etmiş bir isimden söz ediyoruz.
Kısacası, ROK ve FETÖ’cü liberallerin bu üslubu yeni bir durum olmamakla birlikte, değişen şey ROK ya da diğer liberaller olmadı, değişen, Türkiye oldu. Mesele tek başına ROK olmamakla birlikte, asıl üzerinde durulması ve mücadele edilmesi gereken, FETÖ’cü liberal cemaatin kendisidir.
Not: “Nereden çıktı bu Rasim Ozangiller…” diyen Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök başta Emin Çölaşan olmak üzere sert muhalefet eden bazı yazarlarfı ROK’a rol model olmakla suçlamıştı.
KAYNAK: Odatv.com