Kırım Tatar sürgününün derin acıları, üzerinden geçen 81 yıl sonra bile tazeliğini koruyor…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırım Tatar Türkleri’nin sürgün edilmesinin 81. yıldönümü nedeniyle sosyal medya üzerinden bir paylaşım gerçekleştirdi.
“ŞEHİT OLAN SOYDAŞLARIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürgün sırasında yaşanan acıları derin bir üzüntüyle anarak açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Bu özel günde, Kırım Tatar Türkü kardeşlerimizin sürgün edilmesinin 81’inci yıl dönümü vesilesiyle yaşadıkları acıları bir kez daha yürekten hatırlıyor, bu süreçte hayatını kaybeden soydaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye olarak Kırım halkının haklarını savunmaya ve her daim yanlarında olmaya devam edeceğiz.
ÖZ YURTLARINDAN SÜRGÜN EDİLDİLER
Kırım Tatar Türkleri, Sovyetler Birliği’nin lideri Josef Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te bir gece yarısı öz yurtlarından sürgün edilmiştir.
81 yıl önce yaşanan bu travma, Kırım Tatar Türklerinin yerlerinden zorla alınarak, insanlık dışı koşullarda tren vagonları ile Orta Asya’ya sürgün edilmesi gerçeği hala hafızalarda derin izler bırakıyor.
Sovyetler Birliği dönemindeki sürgün politikaları, Rus Çariçesi 2. Katerina’nın uygulamalarıyla başlamış ve zamanla artarak devam etmiştir.
Rusya da benzer politikaları farklı yollarla sürdürmeye devam etmiştir.
OSMANLI DEVLETİ’NE SIĞINDILAR
Kırım’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılması ile birlikte Kırım Tatar halkının çileleri hiç son bulmamıştır.
Kırım Türklerinin sürgün sonrası ilk durakları, Anadolu toprakları olmuştur.
Rus Çarlığı’nın baskılarından kaçan birçok Kırım Tatar Türkü, Osmanlı Devleti’ne sığınmak zorunda kalmıştır.
İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin ardından Kırım Yarımadası’nı kaybeden Sovyetler, Yarımada’yı Nazi Almanyası’ndan geri aldıktan sonra Kırım Tatarları üzerinde baskı kurmaya başlamıştır.
HAYVANLARIN TAŞINDIĞI VAGONLARLA GÖNDERİLDİLER
Nazi Almanyası ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle suçlanan Kırım Tatarları için yeni bir sürgün dönemi açılmıştır.
Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin, gizli bir kararname ile Kırım Tatarlarının Orta Asya’ya sürgün edilmesini emretmiştir.
Stalin’in bu kararı, 18 Mayıs 1944’te aniden uygulamaya konulmuş ve 15 dakika içinde yataklarından kaldırılarak hayvan taşımaya yarayan vagonlara yerleştirilen çoğunluğunu yaşlı, kadın ve çocukların oluşturduğu 250 bin civarındaki Kırım Tatarı, 3 gün boyunca aç ve susuz olarak sürgün edilmiştir.
SÜRGÜN EDİLENLERİN YARISI YOLDA HAYATLARINI KAYBETTİLER
İnsani koşullardan uzak bu sürgün yolculuğunda, sürgün edilenlerin yarısı, hedeflerine ulaşamadan hayatını kaybetmiştir.
Stalin sonrasında, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne devredilen Kırım, 2014 yılında Rusya’nın yasa dışı ilhakıyla yeniden bir mücadele ortamına dönmüştür.
Kırım Tatar Türklerinin vatanlarını koruma çabaları, 2. Katerina döneminden günümüze kadar devam etmekte olup, bugünkü liderleri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da dâhil birçok önde gelen isim hâlâ sürgün hayatı yaşamaktadır.
KIRIM’A GİRİŞ YASAĞI KONULDU
Kırımoğlu dahil birçok isim, Rusya tarafından Kırım’a giriş yasağı ile karşı karşıya kalmıştır.
Bu sadece bireylere özgü bir durum değil; Kırım Tatarlarının iradesini temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi de Rus mahkemesi tarafından ‘aşırıcı örgüt’ ilan edilerek faaliyetlerine son verilmiştir.
Rusya’nın Yarımada’yı ilhakının ardından pek çok Kırım Tatarı yurtlarını terk etmek zorunda kalmıştır.
TOPRAKLARINI GERİ ALMAK İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDİYORLAR
1944 sürgününün acısını 81 yıl boyunca unutmayan Kırım Tatarları, hâlâ öz yurtlarına dönmek ve topraklarını geri almak için mücadele vermektedir.
Bu mücadelenin diplomatik boyutunu uluslararası alanda sürdüren Kırım Tatarları, Rusya’nın başlattığı savaş nedeniyle yaşamsal zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır.
Ukrayna’daki birçok Kırım Tatar Türkü, ana vatanlarını terk ederek Türkiye ve diğer ülkelerdeki yaşamlarına devam etmektedir.