Türkiye’den Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri olarak değerlendirilen deniz altından döşenen askılı boru sistemi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) ulaştırılan su, Girne yakınlarındaki Geçitköy Barajı’nda depolanmaktadır. Bu proje, KKTC’nin su ihtiyacını karşılamada önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
2015 yılından itibaren Mersin’deki Alaköprü Barajı’ndan KKTC’ye toplamda 236 milyon 457 bin metreküp su aktarılmıştır. Bu suyun büyük bir kısmı, KKTC’nin içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılmıştır. Ancak projenin kapsamı sadece içme suyu ile sınırlı kalmamış, son olarak tarımsal sulama bölümünün de devreye alınması ile tarımsal faaliyetler için büyük bir kıvılcım olmuştur.
Geçitköy Barajı’ndan Güzelyurt bölgesine ulaştırılan su, özellikle narenciye bahçeleri gibi tarım alanlarının sulanmasını sağlamaktadır. Yetkililer, bu projenin KKTC tarımına büyük katkı sağlayacağını ve özellikle narenciye üretiminde önemli verimlilik artışı beklediklerini ifade etmişlerdir.
KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Ercan Akerzurumlu’dan alınan bilgilere göre, boru hattının toplam uzunluğu yaklaşık 45 kilometreyi bulmaktadır. Bu hattın Serhatköy’e kadar olan 15 kilometrelik kısmı başarıyla döşenmiştir. Güzelyurt, KKTC’nin narenciye merkezi olarak bilinirken, Mesarya Ovası da tahıl tarımı açısından önemli bir merkez olarak öne çıkmaktadır. Geçitköy Barajı’ndan gelen su sayesinde Mesarya Ovası’nda yaklaşık 98 bin dekar arazinin sulanması hedeflenmektedir.
Mevcut durumda Güzelyurt Ovası Sulama Projesi kapsamında yaklaşık 25 bin 964 dekar arazinin sulandığı belirtilmektedir. Bu miktar, Güzelyurt Ovası’nda toplamda sulanması hedeflenen 35 bin dekar tarım arazisinin yaklaşık yüzde 75’ine denk gelmektedir. Projenin ilerleyen aşamalarında diğer bölgelerdeki sulama çalışmaları da devam etmektedir.
Eski KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, 2023 yılında yaptığı açıklamalarda Türkiye’den getirilen suyun Mesarya Ovası’ndaki tarım alanlarıyla buluşmasının kuraklık sorununu ortadan kaldıracağını ve tarımsal ürün çeşitliliğini artıracağını dile getirmiştir. Oğuz, içme suyunun KKTC için büyük önem taşıdığını ve bu suyun tarımsal faaliyetler için sağladığı katkının altını çizerek, “Tarımda can suyuna kavuşacağız. Bu proje, en az içme suyunun Ada’ya getirilmesi kadar önemlidir.” ifadelerini kullanmıştır.
Sonuç olarak, Türkiye’den KKTC’ye ulaştırılan su, adanın yaşam ve tarım koşullarını iyileştirmekte, tarımsal verimliliği artırmakta ve gelecekte tarım alanında büyüme ve gelişmelere zemin hazırlamaktadır. Proje, hem içme suyu hem de tarımsal sulama için sağladığı kaynaklarla KKTC için bir “can suyu” mahiyetindedir.