Asık suratlı insanlar diyarı gibi bir atmosferin hâkim olduğu günümüzde, insanlar arasında bir yabancılaşma süreci yaşanıyor. Bırakın mahalle komşuluğunu, apartman komşuluğu bile tarihe karışmakta ve insanlar arasındaki samimiyet giderek azalmakta. Ne bir sabah selamı, ne de bir hoş sohbet… Komşuluk ilişkilerinin zayıfladığına dair yapılan araştırmalar da bu durumu destekler nitelikte.
Bir araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 31,2’si komşuluk ilişkilerinin tamamen bittiğini ifade ederken, bu ilişkilerin “her ne olursa olsun güçlü olduğunu” savunanların oranı yalnızca yüzde 5,5 seviyesinde kalıyor. Özellikle erkek katılımcılar arasında “eskisi kadar güçlü değil” diyenlerin oranı yüzde 6,9 ile dikkat çekiyor. Kadınlar arasında ise komşuluk ilişkilerinin sona erdiğini savunanların oranı yüzde 34,9 ile erkeklere kıyasla daha yüksek.
Araştırmanın bulguları, komşuluk ilişkilerindeki zayıflamanın bir başka belirtisi olan ziyaret sayılarında da kendini gösteriyor. Katılımcılardan “Komşuma pek gitmem” diyenlerin oranı yüzde 48,4 olarak belirlenirken, sürekli ziyaret edilmeyen komşuların oranı yalnızca yüzde 7,5 ile düşük seviyelere gerilemiş durumda. Bu, insanların sosyal ilişkilerinde ne denli bir gerileme yaşandığını gözler önüne seriyor.
Komşulara karşı beslenen güven duygusu da yıllar içinde önemli bir değişim göstermiş. Araştırmada “komşuma hiç güvenmem” diyenlerin oranı yüzde 16,2 ile en düşük seviyeye ulaşmış. Buna karşın “her konuda güvenirim” diyenlerin oranının da sadece yüzde 5,8 seviyesinde kalması, komşuluk ilişkilerinin zayıfladığına dair çarpıcı bir işaret.
Sonuç olarak, bu araştırma komşuluk ilişkilerinin eskisi kadar güçlü olmadığını ve insanların sosyalleşme alanlarında belirgin bir zayıflamanın hâkim olduğunu ortaya koymakta. Uzmanlar, komşuluk ilişkilerinin yeniden canlandırılması için sosyal projelere ve komşular arası iletişimi artıracak etkinliklere ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Oysa ki, komşuluk ilişkileri yaşamın tacı olmalı; toplumun temel yapı taşlarından birini oluşturmalıdır. “Ev alma, komşu al” sözü boşuna söylenmemiştir. Aynı şekilde, “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” de derin bir anlam taşır. Bu gibi vecizeler, komşuluk ilişkilerinin önemini anlatmakta ve insanları bu konuda düşünmeye teşvik etmektedir. Duygusal bağların, yardımlaşmanın ve dayanışmanın yaşandığı komşuluk ilişkilerinin, günümüzde yeniden güçlenmesi gerektiği açıktır.