“Adaletin Yeni Oyunu: Hırsız Hırsızı Yakalatıyor!”
“Eskiden Polis Vardı Hırsızı Yakalayıp Adalete Teslim Eden, Şimdi Hırsızlar Resmen Adalet Dağıtıyor” Bunlar Harimiler Diyenler, Kendilerine Hiç Bakmıyorlar…
Öyle Bir Zamanda Yaşıyoruz ki, Artık Azılı Hırsız, Çömez Hırsızları Yakalatıyor! Devir Değişti, Adaletin Yüzü Şaşkın. Kadı Efendi Bile Şaşırdı Ülkede Neler Olduğuna Dair.
Eskiden işler daha netti: Polis, hırsızı yakalar; yargı da adaleti sağlardı. Suç belliydi, suçlu da. Ama şimdi… Devir değişti. Artık hırsız hırsızı ihbar ediyor, yakalatıyor ve adalete teslim ediyor!
ÖZEL HABER
Sokaktaki vatandaşın dilinde aynı cümle: “Ya herkes hırsız oldu ya da adalet sistemiyle dalga geçiliyor.” Çünkü artık kim suçlu, kim masum; kim ihbarcı, kim menfaatçi belli değil.
Günümüzde yaşanan bazı olaylar, “Hırsız, başka bir hırsızı yakalattığında bu bir adalet mi, yoksa çıkar çatışmasının sonucu mu?” sorusunu akıllara getiriyor. Çünkü adaletin terazisi bozulmuş, vicdan terazisi ise çoktan çöp olmuş durumda.
Yeni Düzenin Adı: Suçun İçinden Suç Seçmek
Birbirini ihbar edenler, aslında aynı sofrada yemek yiyen eski dostlar. Fakat işler bozulunca herkes birbirini ele veriyor. Suç ortaklıkları, çıkar savaşlarına dönüyor. Devletin kolluk kuvvetleri ise artık gerçek suçluyu aramakla değil, kim kimi daha önce ihbar etmiş diye uğraşmakla meşgul.
Bu durum adeta “kirli ellerin adaleti şekillendirdiği” yeni bir dönem yaratıyor. Hırsızlar birbirine kızgın değil, rekabet halinde. Kim daha çok çalarsa değil, kim daha önce ispiyonlarsa öne geçiyor.
Halk Ne Diyor?
Sokaktaki vatandaş bu tabloyu özetliyor:
“Eskiden polis hırsızı yakalardı, şimdi hırsız hırsızı yakalatıyor. Ya herkes hırsız oldu ya da sistem çöktü.”
“Adalet dediğin şey, güçlü olana çalışıyorsa bunun adı hukuk değil, tiyatrodur.”
“Masum olan değil, en akıllıca oynayan kurtuluyor. Suç değil, strateji konuşuluyor.”
Son Söz:
Adaletin elbisesi yamalı, terazisi paslı, gözleri hâlâ bağlı ama artık ne görse de fark etmiyor. Çünkü bu düzende hırsızlar bile adaleti yönlendirebiliyor.