Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Heysem el-Gays, Libya’nın küresel enerji piyasaları üzerindeki kritik rolünü vurgulayarak, bu ülkedeki her gelişmenin dünya petrol piyasalarını doğrudan etkilediğini ifade etti.
Trablus’ta gerçekleştirilen Libya Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nde (LEES) konuşan el-Gays, Libya’nın gelecekte sadece petrol ve gaz üretiminde değil, aynı zamanda yenilenebilir enerji alanlarında da önemli bir aktör olacağını belirtti.
Genel sekreter, “Libya’nın, gelecekte petrol ve gaz üretiminde olduğu kadar yenilenebilir enerji ve diğer alanlarda da verimliliği artıracak ve emisyonları azaltacak teknolojilerden yararlanma konusunda ön saflarda olacağından şüphem yok.” şeklinde değerlendirmede bulundu. Ayrıca, Libya’nın doğal kaynaklarına sahip olduğunu ve gelecekte gerekli yatırımları alacağını sözlerine ekledi. Libya hükümetinin ve halkının bu yolda ilerlemek için iradeye sahip olduğunu da ifade etti.
Libya’nın 1962 yılında OPEC’e katıldığını hatırlatan el-Gays, ülkenin küresel enerji piyasalarında önemli bir rol oynamaya devam ettiğini belirtti. Libya’da yaşanan gelişmelerin küresel petrol piyasalarını doğrudan etkilediğini ve bu durumun önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ifade etti.
Libya’nın 48 milyar varilin üzerinde ham petrol rezervine sahip olduğunu vurgulayan el-Gays, bu rezervlerin dünyanın kanıtlanmış petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 3’ünü ve Afrika’nın kanıtlanmış petrol rezervlerinin yüzde 40’ından fazlasını temsil ettiğini açıkladı. Bunun yanı sıra, Libya’nın önemli doğal gaz kaynaklarına da sahip olduğunu, ülkenin Akdeniz’de bir enerji merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
“Dünyanın tüm enerji türlerine ihtiyacı var”
Petrol piyasasının istikrarının OPEC ve OPEC+ üyesi ülkelerin kararlılığıyla sağlandığının altını çizen el-Gays, Kovid-19 salgınının ilk günlerinde alınan üretim kararlarının sektörü toparlayarak küresel ekonomilere olumlu etkiler yarattığını da söyledi. El-Gays, küresel enerji talebinin 2050 yılına kadar yüzde 24 artacağını ve günlük petrol talebinin 120 milyon varile ulaşacağına dikkat çekti. Bu artışın özellikle gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı, ekonomik büyüme ve kentleşme gibi etkenlerden kaynaklanacağını belirtti.
Enerji sektöründe yalnızca petrol ve gazın değil, tüm enerji kaynaklarının öneminin arttığını vurgulayan el-Gays, “Burada ‘tüm’ kelimesinin altını çiziyorum. Sadece petrol sektörü bile 2050’ye kadar toplamda 17,4 trilyon dolarlık bir yatırım gerektiriyor. Bu, yılda 650 milyar dolardan fazla bir miktar anlamına geliyor.” dedi.
El-Gays, LEES 2025 zirvesinin tüm enerji kaynaklarına odaklanan kapsamlı bir yaklaşımla düzenlendiğini belirterek, “Petrol ve gazın ötesinde, yenilenebilir enerji oturumlarının yanı sıra iklim zorluklarına odaklanan teknolojiler de ele alınmaktadır. OPEC’in tamamen savunduğu bir yaklaşımdır. Dünyanın tüm enerji türlerine ihtiyaç duymaya devam edeceğinden ve tüm enerji türlerini benimseyeceğinden hiç şüphemiz yok.” şeklinde konuştu.
El-Gays, yatırım yapmanın yanı sıra emisyonların azaltılması gibi kritik bir ihtiyacı da öncelik haline getirmenin önemine değinerek, bu geleceği anlamak ve planlamak için OPEC ile OPEC üyesi olmayan ülkeler arasındaki anlaşmaların temelini oluşturduğunu vurguladı. Son olarak, Libya’nın bu kapsamda önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.