Son dönemde gerginliğin tırmandığı Orta Doğu’da, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, İsrail hükümeti üyelerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik gerçekleştirdikleri baskını kınadı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun suç ortaklarının bu eylemi, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırmayı amaçlayan tehlikeli bir adımdır.” denildi. Bu açıklama, bölgedeki hassas dinamikleri etkileyen bir durumun altını çizmektedir.
Ayrıca, açıklamada, Gazze’ye yönelik askeri operasyonların genişletileceğinin duyurulması ve Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin devam edeceğinin açıklanması, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden ve barış perspektifinden kopmuş bir tutum sergilediğinin altını çizmektedir. Bu noktada, Türkiye’nin uluslararası topluma yönelik çağrısında, kutsal mekanların dokunulmazlığının korunması ve benzer provokasyonların önüne geçilmesi için kararlı bir duruş sergileme gerekliliği vurgulandı. Bu, sadece Türkiye’nin değil, bütün uluslararası toplumun sorumluluğudur.
İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile birlikte birkaç İsrailli’nin bu sabah, sıkı güvenlik tedbirleri altında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi, gerilimi daha da artıran bir olay olarak dikkat çekiyor. Ben-Gvir, bu tür eylemleriyle, uluslararası kamuoyunun tepkisini göz ardı ederek bölgedeki güvenlik durumunu gerginleştiren bir profil çizmektedir. Mescid-i Aksa gibi kutsal mekanların da hedef alınması, özellikle Müslüman toplumlarda büyük bir infiale yol açmakta ve bu da çatışmaların artmasına neden olmaktadır.
Sonuç olarak, İsrail’in bu tür provokatif eylemleri, sadece bölgedeki güvenlik durumunu değil, aynı zamanda dünyadaki barış perspektifini de tehlikeye atmaktadır. Türkiye, bu bağlamda, uluslararası hukukun korunması ve barış sürecinin sağlanması adına, tüm dünya ülkelerini ortak bir duruş sergilemeye davet etmektedir. Mescid-i Aksa’nın ve diğer kutsal yerlerin korunması, yalnızca bir inanç meselesi değil, aynı zamanda insanlık onurunu koruma meselesidir. Herkesin güven içerisinde ibadet edebilmesi için bu mekanların dokunulmazlığının altının çizilmesi gerekmektedir.