Türkiye’deki milyoner sayısı her geçen gün artış göstermeye devam ediyor…
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) son verileri kamuoyuyla paylaştı.
2,3 MİLYONU AŞTI
Nisan 2025 itibarıyla Türkiye’de, yurt içi ve yurt dışı yerleşik toplam 2 milyon 377 bin 32 kişinin banka hesaplarında en az 1 milyon TL değerinde mevduat bulunuyor.
Bu rakam, bir yıl önceki 1 milyon 591 bin 682 kişiye kıyasla önemli bir artış gösterdi. Geçtiğimiz 12 ay içinde yaklaşık 785 bin yeni milyoner eklendi.
TOPLAM VARLIK 17 TRİLYON TL’YE YAKLAŞTI
Milyonerlerin banka hesaplarındaki toplam varlık, 2024 Nisan ayında 11,8 trilyon TL iken, bu tutar 2025’te 16,99 trilyon TL’ye ulaştı.
Yıllık bazda bu artış yaklaşık yüzde 44 düzeyinde yaşandı.
MEVDUAT DAĞILIMI
Yurt içindeki milyonerlerin sayısı 2 milyon 176 bin 939’a yükselirken, bu grubun sahip olduğu toplam mevduat ise 15,7 trilyon TL olarak kaydedildi.
Mevduat dağılımına bakıldığında, 10,05 trilyon TL Türk Lirası cinsinden, 4,47 trilyon TL döviz tevdiat hesaplarında ve 1,21 trilyon TL kıymetli maden depo hesaplarında yer almaktadır.
Yurt içindeki milyonerler için ortalama mevduat tutarı ise yaklaşık 7 milyon 230 bin TL olarak belirlendi.
YURT DIŞINDAKİ MİLYONERLER DE ARTIYOR
Yurt dışında yaşayan milyonerlerin sayısı ise bu dönemde 200 bin 93 kişiye ulaştı.
Geçen yıla göre 40 bin 802 kişilik bir artış kaydedildi. Bu gruptaki kişilerin hesaplarında toplamda yaklaşık 391 milyar TL’lik varlık bulunuyor, bu da 278,4 milyar TL’lik bir artışı ifade ediyor.
TOPLAM MEVDUATIN BÜYÜK BÖLÜMÜ KÜÇÜK BİR GRUBA AİT
BDDK’nın verileri, Türkiye’de servet yoğunlaşmasıyla ilgili çarpıcı bulgular ortaya koyuyor.
Bankalardaki toplam mevduatın yüzde 78’i, yalnızca 2,1 milyon kişiye ait. Bu kişilerin hesaplarında 15,3 trilyon TL bulunuyor.
Diğer taraftan, 10 bin TL’nin altında mevduat sahibi banka hesabı sayısı 163 milyonu aşmakta.
ALT GELİR GRUBUYLA MAKAS AÇILIYOR
2020 yılında milyonerlerin toplam mevduatlar içindeki payı yüzde 55,37 iken, 10 bin TL altında kalan mudilerin payı yüzde 2,69 olarak kaydedilmişti.
2025 itibarıyla bu oran sadece yüzde 0,7 seviyesine düşmüştür.
Son beş yıl içerisinde yüksek servet grubunun payı sürekli artarken, düşük gelirli tasarruf sahiplerinin payında belirgin bir düşüş yaşanmıştır.