Eğitimci ve yazar Mehmet Saydur, 62 yıl önce aramızdan ayrılan ünlü komünist şair Nâzım Hikmet’in, İnebolu’ya bağlı Beldeğirmeni köyündeki tarihi çınarın altında gömülmek istediğini öne sürdü. Bu bilgi, Yeni İnebolu gazetesinde yer alan bir haberde aktarıldı. Saydur, İnebolu Kültür ve Sanat Derneği tarafından düzenlenen “Nâzım Hikmet İnebolu’da Şiir Ödülü” programında, Nâzım Hikmet’in İnebolu ile ilgili yaşadığı anılara dair bazı önemli detaylar paylaştı.
Saydur, Nâzım Hikmet’in İnebolu’ya dair yazdığı anılardan alıntılar yaparak, şairin bu beldeyi nasıl önem verdiğini vurguladı. “İnebolu gördüğüm ilk Anadolu kasabası” ifadesinin yer aldığı düz yazısında, İnebolu’da tanıdığı Anadolu köylü kadınını ve onun sabırlı, şefkatli ellerini betimlediğini belirtti. Saydur’a göre, bu anılar Nâzım Hikmet’in şair kimliğinde önemli bir yer tutmakta ve onun Anadolu’ya olan bağlılığını göstermektedir. Nâzım Hikmet’in sözleri, onun unutamayacağı anılarından biri olarak anılmaktadır.
Nâzım Hikmet’in Beldeğirmeni Günleri
Nâzım Hikmet’in İnebolu’da geçirdiği 25 gün boyunca doğayla iç içe geçmiş anılar edinmiş olduğu da ifade edildi. Saydur, Geriş Tepesi’nden Patriyos’un üzerinden Vala’ya gitmesini ve ardından Beldeğirmeni’ne inmesini anlatırken, burada Nâzım Hikmet’in Bahriye olarak askerlik yapan seçkin bir aileden gelen bir gençle kaynaştığını belirtti. Nâzım, o dönemde çok sevdiği o eski çınarın dibine yatarak, “Eğer şu kış olmasa ben bu çınarın kovuğunda sabahlardım” demiştir.
Saydur, Nâzım Hikmet’in bu çınarı ne kadar derin bir şekilde incelediğini ve ona ne denli hayran olduğunu ifade etti. İnebolu’daki bu tarihi çınar, Nâzım Hikmet’in sanatı ve hayatı üzerinde önemli izler bırakmıştır. Ayrıca, Saydur’a göre, Nâzım’ın “Vasiyet” şiirinde yer alan “Anadolu’ya bir köy mezarlığına gömün beni” dizesindeki çınar, Beldeğirmeni’ndeki çınardan başkası olamaz. Bu durum, Nâzım Hikmet’in bu beldeyle kurduğu bağı bir kez daha ortaya koymaktadır.
Saydur, İnebolu ve Kastamonu’nun bu tür zenginliklere sahip olduğunun altını çizerken, Nâzım Hikmet gibi bir dünya şairinin buradan geçmiş olmasının, sıradan bir durum olmadığını ifade etti. Nâzım Hikmet’in burada geçirdiği 25 gün boyunca neler yapmış olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, Gençler Mahfili’ndeki defterin kaybolmamış olmasını dileyerek, Nâzım’ın burada geçirdiği zaman diliminin daha iyi belgelenmesini arzuladı. Sonuç olarak, Nâzım Hikmet’in İnebolu ve çevresiyle olan bağlantısı, bu bölgenin tarihine ve kültürel zenginliğine önemli katkılarda bulunmuştur.