USD35,65
%0.09
EURO37,19
%0.11
BIST10.109,95
%1.1
Petrol78,92
%-0.47
GR. ALTIN3.158,42
%0.55
BTC0,000000
%0
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Öcalan’dan ‘barış’ mesajı…

Öcalan’dan ‘barış’ mesajı…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İmralı Adası’nda tutuklu bulunan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere Cumartesi günü adaya giden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan iki kişilik heyet Pazar sabah saatlerinde bir açıklama yayınladı.

Açıklamada Öcalan’ın yedi maddeden oluşan beyanlarına yer verildi. Öcalan’ın “barış” vurgusu yaptığı açıklamada “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır” ifadeleri kullanıldı. Diğer maddeler ise şöyle:

“Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.

– Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.

– Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.

– Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.

– Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.

– Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.”

Adalet Bakanlığı, DEM Parti’nin Öcalan’la görüşmek için yaptığı başvuruya olumlu yanıt vermişti. DEM Parti heyetinin hava şartlarına göre Cumartesi ya da Pazar günü İmralı’ya ziyareti bekleniyordu.

Euronews Türkçe’nin Perşembe günü ulaştığı Adalet Bakanlığı kaynakları, görüşmenin yeni yıla girmeden gerçekleşebileceğini belirtmişti.

NTV ve Habertürk’ün aktardığına göre, DEM Partili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan İmralı’da Öcalan ile görüştü. İki ismin İmralı Adası’na nasıl gittiği ise güvenlik sebepleriyle açıklanmadı.

Saat 11:00’de başladığı belirtilen görüşmenin 17:30’da bittiği açıklandı. NTV’ye göre iki isim daha sonra adadan ayrıldı.

Buldan ve Önder, çözüm sürecinin başlarına denk gelen 2013 Mart ayında da İmralı’ya giden heyette yer alıyordu.

Ne olmuştu?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üçüncü yasama yılının açılış oturumunda, Bahçeli’nin salondan ayrılacağı sıra Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Bursa Milletvekili Efkan Ala ile birlikte DEM Parti sıralarına yöneldiği, meslektaşlarıyla içten bir şekilde selamlaştığı görüldü.

Karar gazetesinden Yıldıray Oğur, üzerinde pek durulmayan Efkan Ala detayı için şöyle diyor:

“Efkan Ala, çözüm süreci döneminin İçişleri Bakanı’ydı ve Dolmabahçe açıklamasındaki en üst düzey yetkiliydi. Ve AK Parti’de hala demokratik reform, Kürtlerle diyalog gibi meselelerde adı öne çıkan isimlerin başında geliyor. Tam o sırada onun da ayağa kalkıp Bahçeli ile DEM sıralarına gitmesi ilginç bir andı.”

Dolmabahçe açıklamasında, PKK’nın silahlı mücadeleye son vermesi ve siyasi çözüm yollarının önceliklendirilmesi gibi maddeler yer alıyordu. Ayrıca, açıklamada demokratikleşme ve insan hakları vurgusu da yapıldı.

DEM Parti Eş Başkanı Tuncel Bakırhan, Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Van Milletvekili Pervin Buldan, Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, Bahçeli’nin tokalaştığı kişilerdi.

Resepsiyonda gazetecilerin karşısına çıkan MHP Genel Başkanı, DEM Partililerle tokalaşması hakkında “Yeni bir döneme giriyoruz, dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” diye konuştu.

Euronews Türkçe bu tokalaşmadan sadece bir gün sonra DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit’e ulaştı.

Tokalaşmanın “siyasetin doğasında” olduğunu, “özel bir anlam çıkarılmaması” gerektiğini söyleyen Koçyiğit, Bahçeli’nin “…ülkemizde barışı sağlamak lazım” şeklindeki açıklamasına atfen, “Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için sürekli söz söyledik çaba harcadık” dedi.

Bahçeli, DEM Partililerle tokalaşmasından bir hafta sonra, yeni bir TBMM Grup Toplantısı’nda bu kez, “Siyasette hiç kimseyle, hiçbir partiyle kategorik olarak alıp veremeyeceğimiz, konuşup çözemeyeceğimiz bir şey yoktur” diye seslendi.

“Doğaçlama olmayan bu iyi niyetli tutumumu, siyasi nezaketten öte önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallı biçarelerdir.”

Bahçeli ayrıca, “Uzattığım el, ‘Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin’ temenni ve teklifidir” vurgusunda bulundu.

Erdoğan, 9 Ekim’de, partisinin haftalık grup toplantısında bu kez DEM Partililerle tokalaşan Devlet Bahçeli’ye övgüde bulundu.

“Bahçeli’nin Meclis’in ilk günün de ve dün yaptığı açıklamaları takdirle karşılıyoruz. Cumhur İttifakı’nın uzattığı elin muhatapları tarafından anlaşılmasını bekliyoruz” diyen Erdoğan,

“Biz yeni yasama yılında siyasette artık farklı bir üslup ve söylem istiyoruz. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını takdirle karşılıyor, Türk demokrasisi ve 85 milyonun kardeşliği adına çok kıymetli buluyoruz” ifadelerini de kullandı.

“Beklentimiz, hiçbir ayrım yapmadan meclisteki tüm siyasi partilerin de bu yaklaşımla hareket etmesidir.”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 8 Ekim’de, TBMM Grup Toplantısı’nda hem Devlet Bahçeli’ye hem de yasama yılının açılışında anayasa değişikliğini gündemine alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi.

Hatimoğulları, Devlet Bahçeli’nin “Türkiye partisi olun” şeklindeki çağrısına, “Türkiye’de yoksulun, işçinin, emekçinin, kadının doğa ve insan hakları savunucularını savunurken biz bir Türkiye partisiyiz zaten,” dedi.

Bahçeli’nin “…ülkemizde barışı sağlamak lazım” sözlerini de şu şekilde yanıtladı:

“Türkiye’de tabii ki iç barışa ihtiyaç vardır. İç barıştan kastımız bir yandan Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi, özgürlükler alanının ciddi bir biçimde genişlemesi lazım.”

1982 tarihli Anayasa hakkında da, “Yeni bir anayasa yapımına her zaman ihtiyaç olduğunu belirttik. 12 Eylül Anayasası ile gidilemez. Yol temizliğinden bahsettiğimiz; bugün yargıda çok fazla hatalar var. Orada bir düzenlemenin yapılması, başta Kobani ve Gezi Davası olmak üzere AİHM kararlarının uygulanması…” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki mevcut 2709 Sayılı Anayasa, 12 Eylül Darbesi’nden sonra askeri yönetimin emriyle Danışma Meclisi tarafından hazırlanmış, 18 Ekim 1982 tarihinde Milli Güvenlik Konseyi (MGK) toplantısında kabul edilmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk ve Sırbistan’a iki günlük ziyaretinin ardından Cumartesi günü ülkeye dönerek uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı ve gündemdeki “yeni çözüm süreci” tartışmalarına değinip “her zaman varız” dedi.

“Siyasetimizin temelinde, ülke meselelerinin geniş bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesimlerinin de sürece dahil edilmesi yatıyor. Türkiye’de terör yöntemleri ile bir yere varılamayacağı çok nettir,” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgemizdeki gelişmelere bakıldığında, ülkemizdeki huzur ve barış iklimini tahkim etmek, herkes için en hayırlısıdır. Terörün her türlüsüyle mücadele eder ve karşısında yer alırız. Meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız.”

Erdoğan, Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşmasına şaşıranlar içinse, “Biz kıdemli bir siyasetçi olarak sayın Bahçeli’nin böyle bir adımı atmasını garipsemedik,” dedi.

Anka Haber Ajansı’nda yer alan habere göre Cumhurbaşkanı, bundan sonraki süreçte de bu adımları atanların sayısının çoğalması temennisinde bulundu.

Türkiye’de çözüm süreci

Çözüm süreci, Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.

Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Abdullah Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015’te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye’deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.

28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.

PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15.000’e yakın kişiyi öldürdü.

PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Öcalan’dan ‘barış’ mesajı…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!