CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, plastik atık sorununu Meclis gündemine taşıdı. Gürer, Çin’in 2018 yılında plastik atık ithalatını yasaklamasının ardından Türkiye’nin bu atıkların en büyük alıcılarından biri haline geldiğini belirtti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin plastik atık ithalatına ilişkin detaylı soruları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a iletti. Önergesinde, ithal edilen plastik atıkların geri dönüşüm süreçlerinin uluslararası standartlara uygunluğunu sorgulayan Gürer, geri dönüşüm oranlarını ve bu süreçlerde ortaya çıkan atık miktarlarını nasıl izlediklerini de gündeme taşıdı. Ayrıca, Türkiye’ye gelen atıkların depolama ve işleme süreçlerinde denetimlerin ne kadar etkili olduğuna dair endişelerini dile getirdi.
Gürer, Türkiye’nin özellikle Avrupa Birliği ile herhangi bir görüşme veya anlaşma yapıp yapmadığını sorgularken, bu konudaki politika değişikliklerinin gündeme gelip gelmediğini de öğrenecek. Kendi plastik atıklarıyla yaşadığı zorluklara rağmen, ek ithalatın çevresel sürdürülebilirlikle olan etkilerini de değerlendirmeye aldı. Bununla beraber, atık ithalatının çevresel etkilerini azaltmak için ne tür adımlar atıldığını da mercek altına aldı.
BAKANLIĞIN ATIK İTHALATI KONUSUNDAKİ ÇALIŞMALARI VE YAPTIRIMLARI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yaptığı açıklamada, Çevre Kanunu çerçevesinde ekonomik değere sahip tehlikesiz atıkların ithalatına izin verildiğini ama tehlikeli atıkların ve geri kazanımı mümkün olmayan atıkların ülkeye girişinin yasaklandığını belirtti. Bakan Kurum, tehlikesiz atık ithalatının Ticaret Bakanlığı tarafından her yıl yayımlanan “Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalat Denetimi Tebliği” ve Bakanlık tarafından düzenlenen “Atık İthalatı Uygulama Genelgesi” çerçevesinde yürütüldüğünü ifade etti.
Bakan Kurum, Türkiye gümrük bölgesine girecek atıklar için uygunluk belgesi alınması gerektiğini, ardından geri kazanım tesislerinin şartlarına uygun bir şekilde ithalatın yapıldığını bildirdi. Gümrük işlemleri öncesinde atıkların uygunluk denetiminin yapıldığını açıklayan Kurum, uygun bulunmayan atıkların ithalatına izin verilmediğini ve gerekli durumlarda geri iade işlemlerinin başlatıldığını belirtti.
MOBİL ATIK TAŞIMA SİSTEMİYLE TAKİP EDİLİYOR
2020 yılından itibaren, atık ithalatında kota uygulamasına geçildiğini vurgulayan Bakan Kurum, geri kazanım tesislerinin kapasiteleri üzerinden verilen ithalat izinlerinin tesislerin üretim kapasitelerinin en fazla yüzde 50’si kadar olmasına dayandığını aktardı. 2021 yılı itibarıyla karışık türde plastiklerin ithalatının yasaklandığını da hatırlatarak, bu tesislere ek kriterler getirildiğini sözlerine ekledi. İthal edilen atıkların süreçleri, Mobil Atık Taşıma Sistemi (MoTAT) ile takip edilmeye başlandı.
SÜREKLİ DENETİM SAĞLANIYOR
Bakan Murat Kurum, önergeyi yanıtlarken, ithalatın geri dönüşüm amaçlı yapıldığını ve yakma ya da bertaraf amacıyla ithalatın yasak olduğunu söyledi. Geri dönüşüm tesislerinin proses verimleri ise çeşitli raporlarla izlenmektedir. Tüm atıkların doğaya zarar vermeyecek şekilde yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Kurum, Türkiye genelinde atık tesislerinin sürekli denetlendiğini ifade etti.
Bakan Kurum’un verdiği bilgilere göre, çevreyi kirleten tesisler hakkında yasal süreçler başlatılıyor. 2021 yılından itibaren yapılan denetimlerde, 29.126 kontrol gerçekleştirilmiş ve 1.898 idari yaptırım uygulanmıştır. Bu süreçte, toplamda 913.294.128 TL’ye kadar ceza kesilirken, 227 tesiste durdurma işlemi yapılmıştır. Ayrıca, çevreyi kirletenlere yönelik suç duyurularında bulunulduğunu da belirtti.
ÇEVRE YAŞAMDIR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, insanların çevreyi sürekli kirlettiğini ve bu durumun yaşam alanlarını daralttığını belirterek, ithal atıkların sıkı denetiminin önemini vurguladı. “Bakan ‘Kirleten öder’ diyor. Fakat önemli olan kirletilmeden önlemektir. Kirletilmiş bir çevrede yaşamın geleceği yok olur,” dedi. Ayrıca, Türkiye’nin tarım alanlarının ve meralarının her geçen gün yok olduğuna dikkat çekerek, ileriye dönük çevresel sürdürülebilirliğe ihtiyaç duyduğumuzu belirtti.