Orhan Kılıç’ın Şiddetle Mücadelesi
Orhan Kılıç, ünlü oyuncu, Haberler.com stüdyosunda Gökay Kalaycıoğlu tarafından sunulan Haber Bahane programına katıldı. Programda, Almanya’dan Türkiye’ye dönüş süreci ve kişisel hayatında yaşadığı zorluklar hakkında samimi açıklamalar yaptı. Kılıç, eski sevgilisinin kendisine şiddet uyguladığını ve bu durumdan dolayı Almanya’daki bir karakola sığındığını ilk kez gözler önüne serdi.
İlişkideki Travmalar
Orhan Kılıç, dört yıl süren bir ilişki içerisinde yoğun travmalar yaşadığını belirtti. Başlangıçta her şeyin yolunda gittiğini söyleyen Kılıç, zaman geçtikçe partnerinin şiddete meyilli ve psikolojik sorunları bulunduğunu fark ettiğini aktardı. Kılıç’ın ifadeleriyle, “İlk altı ay çok güzel geçti. Bir sene dolmaya doğru ben ayrılmaya karar verdim. Tanıdıkça şizofren olduğunu anladım. Polisler eve geliyordu, bıçakla beni kovalıyordu. Jiletle elimden yaraladı,” şeklinde oldu. Yaşadığı bu süreç, Kılıç tarafından “başlı başına bir film senaryosu” olarak nitelendirilmiş durumda.
Karakolda Geçen Zaman
Kılıç, ayrılık süreci için tam üç yıl boyunca mücadele verdiğini ifade etti. “Arkadaşlarımı bastı, sabahlara kadar kapılarda bekledi, arabayı üzerime sürdü. Ben o kadından resmen kaçtım,” diyerek yaşadığı travmaları kelimelere döktü. Almanya’da kadın şiddetine maruz kalan nadir erkeklerden biri olarak dikkat çeken Kılıç, geçtiğimiz dönemde “Kadın şiddetinden dolayı karakola sığınan tek Türk ben olabilirim” ifadeleri ile durumu daha da çarpıcı hale getirdi.
Orhan Kılıç’ın yaşadıkları, sadece bir bireysel travmanın ötesinde, toplumsal bir sorunun da altını çizen nitelikte. Kılıç, yaşadığı şiddetli ilişki sonucunda yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik açısından da derin yaralar aldığını belirtiyor. Yaşadığı bu olayların, birçok insan için farkındalık oluşturabileceği düşünülüyor. Şiddet her zaman yalnızca kadınların karşılaştığı bir durum olarak algılanmamalıdır; erkekler de bu tür durumlarla karşılaşabilirler ve bunu söylemek, cesaret gerektiren bir durumdur.
Programda, şiddetin herkes için yıkıcı sonuçlar doğurabileceği ve bu konuda toplumsal farkındalığın artırılmasının gerekliliği vurgulandı. Kılıç’ın yaşadıkları, şiddeti önlemek adına farkındalık yaratmak için bir fırsat niteliğinde. Kılıç, başına gelen olayları açıkladıkça, özellikle psikolojik şiddetin toplumda ne denli önemsenmesi gerektiğine dair önemli bir mesaj vermiş oluyor. Toplum olarak, tüm cinsiyetlerin saygı ve sevgi içinde yaşayabileceği bir ortam yaratma çabası içinde olmak, farkındalığı artıracak en önemli adımlardan biridir.
Sonuç olarak, Orhan Kılıç’ın yaşadığı deneyimler, kişisel bir zafer hikayesinin ötesinde, şiddetin her türlüsünün karşısında durmamız gerektiğini hatırlatıyor. Bu tür olayların görünürlüğü, toplumda bir değişim yaratmak için gerekli adımları atmamıza yardımcı olacaktır.