“Dayanmak Zorundasınız!”
Dokunulmazlık Zırhı Tartışma Yaratıyor: “Fragman Bitti, Asıl Film Başlıyor” Sözleri Tepki Çekti
ÖZEL HABER

Gazeteci-Yazar Selmin Pazvantoğlu, dokunulmazlık tartışmalarını gündeme taşıdığı son yazısında çarpıcı ifadeler kullandı. Yazısında siyasetteki çifte standarda, ekonomik uçuruma ve halkın giderek artan psikolojik baskı altında yaşadığına dikkat çekti
Siyasi arenada son dönemlerde sertleşen üslup ve artan toplumsal gerginlik, kamuoyunun dikkatini yeniden dokunulmazlık tartışmalarına çevirdi. Girdap Haber yazarlarından Selmin Pazvantoğlu, kaleme aldığı yazısında hem gündeme hem de toplumsal adalet anlayışına yönelik sarsıcı bir eleştiri getirdi.
Yazısında, halkın gündelik hayatında yaşadığı zorluklara ve siyasetçilerin kullandığı ayrıştırıcı dilin yol açtığı psikolojik etkiler üzerine vurgu yapan Pazvantoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Sıradan bir insan olarak dokunulmazlardan size ne kadar tahrik ve taciz edici yükleme yapılsa da, dayanmak zorundasınız. Psikolojiniz bozulur, sinir sisteminiz çöker, hayat size tersine döner… Ama dayanmak zorundasınız çünkü zamanında torpili koyup, parayı indirip birilerini abi edinip dokunulmaz elitlere girememişsiniz.”
Pazvantoğlu yazısında ayrıca, bir siyasetçinin canlı yayında kullandığı “Bugüne kadar yaptığınız eylemler fragmandı, asıl korku filmi şimdi başlıyor. Televizyondan izlersiniz meydanları, Mısır’daki gibi” ifadelerine atıfta bulunarak, bu söylemlerin suç kapsamına girip girmediğinin ciddi biçimde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’de yasama dokunulmazlığının mutlak değil, istisnalara tabi olduğunu hatırlatan yazar, “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hâli” durumunun dokunulmazlığı kaldırmaya yasal zemin hazırladığına dikkat çekti.
Sözlerinin sonunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Halkı kin ve nefrete teşvik etmek suç, ötekileştirmek suç, tehdit etmek suç, mobbing suç… Peki nereye kadar? Siyasetçi olup ‘dokunulmaz’ olana kadar mı?”
Pazvantoğlu’nun bu yazısı, sadece bir siyaset eleştirisi değil, aynı zamanda toplumun ruh haline, ekonomik eşitsizliğe ve sistemsel adaletsizliğe karşı bir haykırış olarak yorumlandı.
Yazının tamamı Girdap Haber’de.