Türkiye’de, sürdürülebilirlik ve kültür sanat odaklı içerikler ve projeler geliştiren PlumeMag platformunun öncülüğünde düzenlenen “Var Kalma Pratikleri” adlı kolektif sergi, 19 Aralık 2024 tarihinde Institut français İstanbul’da kapılarını açtı. Bu önemli etkinliğin küratörlüğünü, PlumeMag’ın kurucusu ve sanat tarihçisi Bihter Ayyıldız ile platformun kültür-sanat editörü Emir Dereci üstleniyor. Sanatseverler, sergiyi 25 Ocak 2025’e kadar ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilecekler. Ayrıca, sergi süresince gerçekleştirilecek sanatçı buluşmaları ve paneller ile katılımcılara interaktif deneyimler sunulması planlanıyor.
“Var Kalma Pratikleri” sergisi, farklı disiplinlerdeki eserleri bir araya getirerek ziyaretçilere zengin bir sanat deneyimi sunmayı amaçlıyor. Heykel, mekâna özgü yerleştirme, resim ve video gibi çeşitli sanat alanlarında çalışmaları ile tanınan sanatçılar; Bilal Yılmaz, Elçin Acun, Elif Büyüknohutçu, Ferhat Tunç, Fırat Engin, Özge Akdeniz, Osman Dinç, Şükran Moral ve Zeynep Beler’in eserleri sergide yer alıyor. Bu isimler, sanat dünyasında farklı perspektifler sunarak, katılımcıları derin düşüncelere yönlendiren eserler ortaya koymuşlardır.
Sergi, aynı zamanda antropolojik sürdürülebilirlik temasını derinlemesine sorguluyor. Fransız düşünür Georges Didi-Huberman’ın “var kalma mücadelesi” olarak tanımladığı antropolojik yeteneklerin izlerini takip eden sergi, ziyaretçilerine varoluşsal bir yolculuk sunuyor. Sergi katalog metninde; “Var Kalma Pratikleri” sergisi, yaşamın karmaşasında ve güç mücadelesinin gölgesinde birey olmanın anlamını sorgulayan bir yolculuktur. Toplumsal baskılar altında kendi sesini duyurmak ve kimliğini korumak mümkün mü? İşte bu sorular serginin ana temasını oluşturuyor.
Sanatçılar, kendi yaratım sürecinde bireyin, kimliğin ve varlığın korunmasına dair düşüncelerini eserlerine yansıtarak, ziyaretçilerin bu kavramlar üzerine düşünmelerini sağlıyorlar. Sergi, izleyicilere sadece bir görsel şölen sunmakla kalmayacak, aynı zamanda derin bir düşünsel etkileşim yaratma niyetini güdüyor. Bu bağlamda, sanat eserlerinin arkasındaki hikâyeleri, biçimleri ve mesajları keşfetmek, izleyicilere farklı açılardan bakabilme yetisi kazandırmaya çalışıyor.
Sonuç olarak, “Var Kalma Pratikleri” sergisi, sadece sanatseverler için değil, toplumsal meseleleri sorgulamak isteyen herkes için önemli bir fırsat sunuyor. Bu sanat etkinliği, bireylerin varoluş mücadelesi, kimlik arayışı ve sürdürülebilirlik gibi güncel konularda düşüncelerini yeniden değerlendirmelerine olanak tanıyor. Türkiye’nin güncel sanat sahnesinde önemli bir yer edinen bu sergi, medya ve sanat camiasında yankı uyandırmaya devam edecek gibi görünüyor.
