Türkiye Psikiyatri Derneği, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanarak yayımlanan “Normal Doğum Eylem Planı” kapsamında oluşturulan kamu spotu videosunu eleştirdi. Dernek, videonun içeriğinin damgalayıcı ve bilimsel kanıtları göz ardı eden bir yapıda olduğunu belirtti.
Yapılan açıklamada, doğum yönteminin anne ve bebek arasındaki bağı belirlemediği, bu ilişkinin esasen doğum sonrası bakım süreçleri ile güçlendiği vurgulandı. Dernek, doğum yöntemlerinin ayrıştırılmasının ve sezaryen ile doğum yapan kadınların kötü bir şekilde hissettirilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Dünya Sağlık Örgütü’nün hamilelik ve doğum süreçlerinde bireysel ihtiyaçlara vurgu yaparak, Sağlık Bakanlığı’nın damgalayıcı ve cinsiyetçi dil içeren içeriklerden uzak durması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Dernek, sağlık hizmetlerinin kadınların ihtiyaçlarına duyarlı bir şekilde sunulmasının önemine dikkat çekti.
Derneğin açıklaması, videonun içeriğinin tıbbi bilgi eksikliği barındırdığı ve etik ihlaller içerdiğini belirtti. Sezaryenle doğum yapan kadınların, doğum sonrası kaygılar ve depresyon gibi ruhsal sorunlar yaşayabileceği ifade edildi. Bu durumun, söz konusu videonun ruhsal belirtileri daha da artırabileceği kaydedildi.
Açıklamada, kadınların bedenleri üzerinde tahakküm oluşturan, cinsiyetçi bir dil kullanan ve kadınları birincil bakım veren rollerine sıkıştıran yaklaşımların toplumsal ruh sağlığını olumsuz etkileyeceği ifade edildi. Bu çerçevede, ilgili reklam filminin derhal kaldırılması gerektiği vurgulandı.
Bu açıklamalar, sağlık hizmetlerinde kadınların yaşadığı zor süreçlerin daha fazla dikkate alınması gerektiğinin altını çizmektedir. Kadınların doğum süreçleri boyunca yaşadığı duygu durumlarının ihmal edilmesi, hem kişisel sağlık hem de toplum sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Türkiye Psikiyatri Derneği’nin bu açıklamaları, doğum süreçlerindeki duygusal ve psikolojik boyutların daha fazla ön plana çıkarılması gerektiğini göstermektedir.
Özellikle kadın sağlığı ve ruh sağlığı konularında, bilimsel ve etik kurallara dayanan bir dil ve yaklaşım benimsenmesi gerekmektedir. Bu durum, gelecekte benzer içeriklerin oluşturulmasında rehberlik edecek bir zemin oluşturabilir.