Redd grubu, kuruldukları günden bu yana müzikal ve lirikal kalitesiyle birçok insanın sesi olmuştur. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’ndaki yaz konserinin açılışını gerçekleştiren grup, solist Doğan Duru’nun programda yaptığı konuşmada İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ve tutuklanan üniversite öğrencilerini andığını duydu. Duru, Türkiye’de hapiste bulunan arkadaşlarına dikkat çekerek, “Burada aramızda olmayan genç arkadaşlarımız var, hapisteler. Burada aramızda olmayan belediye başkanımız var, o da hapiste” ifadelerini kullandı. Bu konuşma, uzun yıllar boyunca iktidara karşı durdukları için, yıllar sonra böyle bir etkinlikte yer almanın önemine de vurgu yaptı.
Redd’in 20. yılını kutlarken, Doğan Duru ile birlikte grup, ilk şiir kitabı “Tanrım Pardon Der misin?” ve ülke meseleleri üzerine bir röportaj gerçekleştirdi. Röportajda, Duru, ilk albümlerinin üzerinden geçen 20 yılı değerlendirdi; zamanın ve müzik endüstrisinin evrim geçirdiğini, her sanatçının kendini bu süreçte yeniden tanımlaması gerektiğini ifade etti. Ancak Redd grubu, kendi dilini kurmaya odaklandığını ve 20 yıl boyunca kolektif bir hafıza inşa ettiklerini belirtti.
Duru, bu 20 yıl içinde önemli kırılma noktalarına dikkat çekti. Kendi içsel mücadeleleri ve sınırlarını sorguladıkları “Mükemmel Boşluk” albümünün, grubu bambaşka bir yere taşıyan bir dönüm noktası olduğuna değindi. Bu süreçte, neyi söylemek istemediklerine dair uzun süre düşündüklerini ve bazen susmanın da bir ifade biçimi olabileceğini öğrendiklerini ifade etti. “Mükemmel Boşluk” albümü, sadece bir koleksiyon değil, aynı zamanda bir yüzleşme olarak tanımlandı.
Albümlerin bütünsel bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğine vurgu yapan Duru, şarkıların birbirleriyle olan bağlarının çok önemli olduğunu söyledi. Şarkılar arasındaki bağ üzerinde durmak, albümün anlamını derinleştiriyor. Bunun yanı sıra, grup müzik dışında yazarak da bir şeyler ifade etmeyi deneyimledi. İlk şiir kitabının yayımlanmasının kendisine getirdiği duyguyu da şu şekilde açıkladı: “Müziğin geçici olduğunu düşünürüm; bir sahnede, bir anın içinde, havada kalır. Ama yazı kalıcıdır. Yazının soğukluğu, müziğin sıcaklığından çok farklı.”
Duru, kitabındaki kelimelerin yalnız kalmanın bir yansıması olarak onu iyi hissettirdiğini belirtti. Ayrıca, yakın dönemde kaybettikleri sanatçı İrfan Alış’a kitabını ithaf etmesinin özel bir anlam taşıdığını söyledi. İrfan’ın yalnızca müzikle değil, düşünce üretimiyle ve insan yetiştirmesiyle de önemli bir iz bıraktığını vurguladı. Duru, Türkiye’nin İrfan Alış’ı tam olarak anlayıp anlayamadığını sorguladı. Sonuç olarak, bu kitabın içeriği, grup için yalnızca bir kurgu değil, aynı zamanda özlem dolu bir yansıma olarak algılandı.
Redd grubu, sanatın ve sanatçının toplum üzerindeki etkisi ile ilgili soruları yanıtlarken de önemli noktalar üzerinden ilerlemekte. Sanatçının tanıklık etmeden asıl anlamı yakalayamayacağını ifade eden Doğan Duru, sanatın sadece müzikten ibaret olmadığını, düşüncelerin ve duyguların ifade bulmasının önemini dile getirmektedir.