“Sürgünde Bir Vicdan: Sedat Peker Dosyası”

Sistem Kullanır, Sonra Ya Öldürür Yada Sürgün Eder: Sedat Peker Gerçeği…

Hazırlayan: Girdap Haber / Özel Dosya

Türkiye’de bazı isimler vardır; sadece yaşadıklarıyla değil, sustukları ya da konuşmaya karar verdikleri anlarla tarihe geçerler. Sedat Peker de sadece onlardan biri. Kimi onu karanlık geçmişiyle anımsar, kimi ise devlete yıllarca hizmet etmiş bir “pis işi temizletilen” adam olarak görür. Ama gerçek şu: O sürgünde edilse artık konuşuyor ve söyledikleri sadece onun değil, bu topraklarda devlet adına iş yaptırılıp sonra kenara atılan herkesin hikâyesini yansıtıyor.

Bir zamanlar devletin “sessiz eli” olan Peker, tıpkı geçmişte Abdullah Çatlı gibi kullanılan ama sonra gözden çıkarılanlardan. Fark şu ki Peker, öldürülmedi. Ama sürgüne zorlandı, vatanından ve ailesinden uzaklaştırıldı, aşağılandı, hedef haline getirildi. Tüm bunlara rağmen susmadı. Elindeki bilgi ve belgelerle, yıllarca içerisinde tutulduğu sistemin kirli yönlerini sosyal medya aracılığıyla ortaya dökmeye başladı.

Ancak her şey ifşalardan ibaret değil. Sessiz sedasız yardım ettiği fakir fukaradan tut, her bayramda gizli kapılar ardında kestirdiği kurbanlara kadar bir “vicdan tarafı” da var bu adamın. Kurban Bayramı’nda, kendi canı tehdit altındayken bile yüzlerce dar gelirli aileye yardım ulaştırması, onun sadece konuşan değil, aynı zamanda bir vicdan muhasebesi yapan bir insan olduğunu da gösteriyor.

Evet, bu bir “temize çıkarma” haberi değil. Ama bu bir “gerçeği teslim etme” yazısıdır. Bu ülkede kimsenin geçmişi sütten çıkmış ak kaşık değil. Ama mesele şudur: Bir insan, kendisine yapılanı sorguladığında, konuştuğunda, belgeler sunduğunda ne olur? Bugün Sedat Peker bu sorunun canlı cevabıdır.

Devletler zaman zaman kendilerince “uygun” gördüklerini göreve getirir, sonra o görev bitince kaldırıp atar. Ama bazı insanlar, “ben susmam” dediklerinde yeni bir sayfa açılır. Sedat Peker, bu anlamda bir dönüm noktasıdır. Cesaretiyle değil, susturulamaz oluşuyla; sustuğu yılların diyetini belgeleriyle ödemesiyle farklı bir yerde duruyor.

Editör Notu – Haluk Girti:
Abdullah Çatlı’nın geçmişini de, yaşadıklarını da iyi bilen bir gazeteciyim. Devletin kimi zaman onu ve çevresinde ki insanları nasıl kullandığını ve sonra nasıl yüz çevirdiğini bizzat görmüş biri olarak, bu haber sadece bir kişiyle değil, bu sistemle bir insanın nasıl hesaplaşmasının belgesidir.

Girdap Haber olarak, her zaman söylediğimiz gibi:
“Biz insanlardan ziyade belgeler konuşur tüm gerçekleri de gözler önüne sereriz”.