Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, 14 Mart Tıp Bayramı’nın sağlık çalışanları için bir kutlama günü olmaktan çıktığını ifade etti. Sağlık sisteminin içinde bulunduğu krize dikkat çeken Gürer, “14 Mart Tıp Bayramı, sağlık çalışanlarının yılın bir günü olsun kutlama yaşadıkları bir gündü. Ancak sağlık sistemi öyle bir hâle getirildi ki, vatandaş sağlık sisteminden mutlu değil. Aynı zamanda, sağlık çalışanlarının sorunları katlandı ve onlar da bu sistemin yarattığı sorunlarla uğraşmak zorunda kalıyorlar” dedi.
Sağlıkta atama bekleyen sağlık çalışanlarının durumuna da değinen Gürer, farklı branşlarda görev yapan sağlıkçıların her gün “Acaba lehimize bir karar mı verilecek?” beklentisi içinde olduğunu vurguladı. 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile hizmet alım sözleşmesine takılan ve kadroya alınmayan sağlık çalışanlarının taşeron firmalarda kaldığını belirterek, bu çalışanların “kadro verilecek mi?” sorusu etrafında endişe yaşadıklarını dile getirdi. Gürer, “Doktorlara hak ettikleri itibar gösterilmiyor.” diyerek, durumun vahametini ortaya koydu.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin olağanlaştırıldığını ve bu konunun ciddi bir sorun haline geldiğini belirten Gürer, “70 bine yakın sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı.” dedi. Sağlık sektöründe yaşanan bu tür şiddet olaylarının toplumda büyük bir korku ve güvensizlik yarattığına dikkat çeken Gürer, sağlık çalışanlarının sağlıklı bir çalışma ortamı bulamadığını ve aşırı iş yükü altında boğulduklarını da ekledi.
Ayrıca, son beş yılda 15 bini aşkın hekimin yurtdışına gittiğini kaydeden Gürer, bu durumun mutlaka sorgulanması gerektiğine işaret etti. “Neden bu kadar çok hekim ülkesini terk etmeyi tercih ediyor?” sorusunun yanıtlanması gerektiğini savundu. Aşırı iş yükü ve güvensiz çalışma koşullarının, sağlık sistemini oldukça sorunlu hale getirdiğini belirten Gürer, bu sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Özetle, Gürer’in konuşması 14 Mart Tıp Bayramı’nın istisna bir kutlama olmaktan çıkmasına ve sağlık çalışanlarının karşı karşıya olduğu sorunların ciddiyetine odaklanıyor. Bu yıl, sağlıkçılar için “dert bayramı” olarak tanımlanan gün, mevcut sağlık sisteminin yarattığı sıkıntıları gözler önüne seriyor. Sağlık çalışanlarının hak ettikleri itibarın gösterilmemesi, artan şiddet olayları ve kadro bekleyen çalışanların sıkıntıları, toplumun bu konuda nasıl bir çözüm üreteceğine dair işaretler veriyor.
