Tiyatro sanatçısı Nevra Serezli ve Tiyatrokare kurucusu Nedim Saban, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) yararına düzenlenen kermeste çocuklarla bir araya geldi. Etkinlik, Bahçeşehir Koleji Bakırköy Kampüsü‘nde gerçekleştirildi ve söyleşiyi gazetemizin kültür servisi editörü Öznur Oğraş Çolak yönetti.
Öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan Saban ve Serezli, Tiyatrokare ve birlikte sahneledikleri oyunlar hakkında bilgiler verdiler. Serezli, söyleşiye katılan tiyatrocu olmak isteyen çocuklara önemli tavsiyelerde bulundu. Şöyle dedi: “Bu mesleği seçecekseniz, seviyorsanız hiç yılmadan çalışmanız gerekiyor. Önünüze ne engel gelirse gelsin bu aşkı devam ettirmeye çalışın.” Saban ise tiyatrocu olmanın zorluğuna dikkat çekerek, “Bu işte de en önemli unsur eğitim. Eğitim alarak bu yolu devam ettirmek lazım. Ve en önemlisi severek bu işi yapmanız” ifadelerini kullandı.
‘SAYENİZDE HAYATTAYIM’
Nevra Serezli, mikrofonu uzattığımızda, tüm tiyatrocu arkadaşları gibi Nedim Saban’ın ve kendi sosyal sorumluluk projelerine hiçbir zaman hayır demediğini belirtti. “Çünkü elimizden fazla bir şey gelmiyor. Bir tiyatrocunun yapabileceği şeyler bunlar. Destek veriyoruz. Bazen oyun oynuyoruz, bazen oyunlara davet ediyoruz. Sanatçılarımızın bu konuda gösterdiği özveriyi de takdir ediyorum” şeklinde konuştu.
Saban, etkinliğe katılmanın özel bir anlam taşıdığını vurgulayarak, “Bizim bir oyunumuz var ‘Annem Hep Derdi ki’ diye. AÇEV için burada olmak değerli. Öğrencilerle birlikte olmak çok kıymetli. Çünkü onlara örnek olabilme fırsatı çok mutlu etti bizi. Biz Anadolu’da da hastanelere, okullara götürüyoruz oyunlarımızı. Bir gün turnede bir yurttaş geldi ve ‘Sizin sayenizde hayattayım’ dedi. Bizim oyunumuzun desteği sayesinde böbrek rahatsızlığından kurtulmuş. O yüzden çok değerli bu tür işler” ifadelerini kullandı.
Nedim Saban, Türkiye’de ve dünyada iyiliğin bittiğine inanmak istemediğini söyledi. “Gün boyu kötü haberleri izliyoruz, duyuyoruz. Ama bir yandan da insanlar birbirlerine iyilik yapıyorlar. Oyunlarda da o temayı işlemeye çalışıyorum” diyerek sanatın iyileştirici gücüne olan inancını dile getirdi.
