Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) üyesi Prof. Dr. Sevil Atasoy, üniversitede düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Atasoy, INCB’nin her yıl iki rapor yayımlama zorunluluğunun bulunduğunu belirtti. Bu raporlardan birinin, dünya genelindeki uyuşturucu ile ilgili gelişmeler ve önerileri içerirken, diğerinin ise uyuşturucu maddelerin sentezinde kullanılan kimyasalların kontrolüne dair bulguları ve önerileri barındırdığına dikkat çekti.
Atasoy, sintetik uyuşturucuların hem bireyler hem de toplumlar için büyük bir tehdit olacağını ifade ederek, bu tür uyuşturucuların tamamen kimyasal üretimle elde edildiğini vurguladı. Kullanımının ölümcül bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Atasoy, “Captagon” isimli madde üzerinde durdu. Bu maddenin bir dönem müstahzar ilaç olarak kullanıldığını ve içeriğinde fenetilin kimyasalını barındırdığını belirtirken, kötüye kullanımı sonucu imalattan kaldırıldığını aktardı. Ancak, özellikle Körfez ülkelerinde bu maddenin yaygın bir şekilde kullanıldığının altını çizdi.
Şimdilerde piyasada Captagon maddesinin bulunmadığını belirten Prof. Dr. Atasoy, ucuz uyarıcı maddelerin kullanımının ise Körfez ve Kuzey Afrika’nın yanı sıra Avrupa’da da yaygınlaştığını ifade etti. Bununla birlikte, uyuşturucu ticaretinde Balkan Yolu’nun halen önemini koruduğuna dikkat çekti. Atasoy, Afganistan’da Taliban yönetimi sonrası haşhaş ekiminin yasaklanmasıyla birlikte morfin ve eroin üretiminin azaldığını belirtti.
Uyuşturucu ticaretinin yön değiştirdiğini ifade eden Atasoy, geçmişte Afganistan’dan Avrupa’ya eroin taşınan Balkan Yolu’nun şu anda metamfetamin taşınmasında kullanıldığını bildirdi. Türkiye’nin gönderdiği istatistiklerde 2019’dan bu yana metamfetamin yakalamalarında belirgin bir artış görüldüğünü dile getiren Atasoy, 2022 yılına göre bu artışın %35 oranında olduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin kaçakçılıkla mücadelede teknoloji kullanımında öncü bir rol üstlendiğini de sözlerine ekledi.
Teknolojinin, uyuşturucu üreticilerine sunduğu avantajları dile getiren Atasoy, yapay zeka uygulamalarının bir yandan yasa dışı faaliyetlerde bulunanlara büyük olanaklar sağladığını, diğer yandan ise veri analizi, derin öğrenme ve yapay zeka gibi araçların bu maddelerle mücadele eden kurumlara önemli barikatlar sunduğunu ifade etti.
Aynı zamanda, Üsküdar Üniversitesi’nde yürütülen doktora projesinde metamfetaminlerin Afganistan kaynaklı olup olmadığını anlamak amacıyla, söz konusu maddelerin DNA’sında “efedra” bitkisinin varlığının incelendiğini belirtti. Toplantıya çevrimiçi olarak katılan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Atasoy’un açıklamalarına ve konuya ilişkin farkındalığın artırılmasına katkı sağladı.