Sibel Can, kariyeri boyunca karşılaştığı bazı zorlukları ve özellikle geçmişte saplantılı bir hayranının başına açtığı belaları anlattı. Gittiği bir televizyon programında yaşadığı tecrübeleri paylaştı ve bu hayranlığın bir koliden çıkan bıçakla korkutucu bir boyuta ulaştığını ifade etti.
“BENİ EŞİ, ÇOCUKLARIMI DA KENDİ ÇOCUKLARI GİBİ GÖRMEYE BAŞLADI”
Bir sunucunun “1990’lar ve 2000’lerde herkesin platonik aşkıydınız. Hiç unutamadığınız bir aşk ilanı var mı?” şeklindeki sorusuna Sibel Can, şu şekilde yanıt verdi:
“Bu tam olarak bir aşk ilanı değildi ama bazı fanatik hayranlarım işlerin boyutunu fazlasıyla abarttılar. Bir gün bana büyük bir koli geldi ve bu koli, muazzam bir şaşkınlık yarattı. Yardımcılarım bu koliyi açtılar ve içinden domates, biber, açık lokum, reçel, bana bir gecelik ve paçalı bir don çıktı. Hatta, küçük kızım Melisa’ya da bir elbise göndermiş.” şeklinde durumu açıkladı.
Bunun yanında, gelen kolinin içinde bir mektup da vardı. Mektupta, “Ben İstanbul dışındayım, lütfen çocuklarıma iyi bak. Az kaldı karıcığım, geleceğim. Melisa lokumu çok seviyor diye ona da aldım,” yazdığını belirtti. Bu cümleler, Sibel Can için oldukça rahatsız edici hale geldi.
“O AN GERÇEKTEN KORKTUM”
Aldığı bu koliden çıkan bıçak, yaşadığı korkuyu iyice derinleştirdi. Sibel Can, bu durumu şu şekilde ifade etti:
“Bir gün gelen kolide bir de bıçak çıktı. İşte o an gerçekten çok korktum. Düşündüm ki, bu artık normal değil. Hemen emniyete başvurmak zorunda kaldım. Neyse ki, polis ekipleri hızla harekete geçti ve bu saplantılı hayrana ulaştılar. Allah iyilik versin.” dedi.
Sibel Can, yaşadığı bu olayları anlatarak hem kendi güvenliği açısından yaşadığı kaygıları, hem de hayranlık kavramının bazen tehlikeli bir boyut alabileceğini vurguladı. Bu tür anıların, sanatçılar üzerindeki etkilerinin büyük olduğunu belirten Sibel Can, daha dikkatli olmak gerektiğine de dikkat çekti. Bu tecrübeler, sadece Sibel Can için değil, birçok sanatçı için tükenmez bir sorun haline dönüşebilir.