Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte, siber saldırılar, hem Türkiye’de hem de dünya genelinde ciddi bir tehdit haline gelmiştir. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’de gerçekleşen siber saldırı sayısı, 1,5 milyona yaklaşarak tüm zamanların rekorunu kırmıştır. Bu saldırılar sadece büyük ölçekli şirketleri değil, küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) de hedef almakta; veri ihlalleri, fidye yazılımları ve ekonomik kayıplar gibi sorunlarla şirketlerin iş sürekliliğini tehdit etmektedir.
Siber saldırılar her geçen gün artarken, özellikle büyük veri ihlalleri ve siber suçlar, şirketlerin maddi kayıplarını artırmaktadır. Bu durum, şirketlerin itibarını ciddi şekilde zedelerken, iş süreçlerine de büyük zararlar vermektedir. 2024 yılı boyunca Türkiye’de 1,5 milyona yakın siber saldırı gerçekleştiğini belirten Berqnet Siber Güvenlik Genel Müdürü Artuğ Tikiç, “Özellikle ağ tabanlı saldırılarda %2.340 gibi büyük bir artış yaşanarak saldırı sayısı 1.5 milyona ulaştı. Türkiye’de de benzer etkileri görüyoruz. Üstelik KOBİ’lerin %60’ı bir siber saldırı sonrası altı ay içinde faaliyetlerini durdurmak zorunda kalıyor” diyerek saldırıların sadece kurumları değil, ekonomiyi de doğrudan etkilediğine dikkat çekmiştir.
Bu artış, Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunu ve küresel rekabet gücünü sekteye uğratmaktadır. Özellikle KOBİ’ler, sınırlı kaynaklarla faaliyet gösterdikleri için siber güvenlik altyapılarını yeterince güçlendiremiyor ve bu da onları siber suçlular için kolay hedef haline getiriyor. Artuğ Tikiç’e göre bu durum, işletme sahipleri dışında müşterilerin, iş ortaklarının ve yerel ekonomilerin zarar görmesine yol açmaktadır. Tikiç, “Veri hırsızlığı, hizmet kesintileri ve güven kaybı; KOBİ’lerin ayakta kalma şansını azaltıyor. Bu tür saldırılar, Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunu ve küresel rekabet gücünü sekteye uğratıyor” ifadelerine yer vermiştir.
Siber saldırıları önlemek ve Türkiye’ye olan ekonomik ile toplumsal etkilerini en aza indirmek için kamu ve özel sektörün eşzamanlı ve koordineli şekilde hareket etmesi önemlidir. Bu bağlamda, geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu tarafından kabul edilen Siber Güvenlik Kanunu, dijital güvenliğin sağlanması adına yeni bir dönem başlatmaktadır.
Yeni yasa ile birlikte, kamu kurumlarının yanı sıra özel sektör kuruluşlarının da siber güvenlik uygulamalarında yerli ve milli teknolojileri tercih etme konusunda teşvik edilmesi hedeflenmektedir. Bu adım, Türkiye’nin yalnızca dijital güvenliğini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda teknolojideki dışa bağımlılığı azaltmayı ve yerli üreticilerin rekabet gücünü artırmayı da amaçlamaktadır. Enerji, ulaştırma, sağlık, finans, iletişim gibi stratejik alanlarda faaliyet gösteren özel sektör oyuncuları, bu yeni dönemin sorumluluğunu üstleneceklerdir.
Ayrıca, yasa ile kamu ve özel sektöre ait kritik altyapıların korunmasına yönelik yeni güvenlik standartları ve uyumluluk zorunlulukları getirilmektedir. Ulaştırma, haberleşme, enerji, sağlık gibi hayati öneme sahip altyapılar, siber saldırılara karşı daha güçlü bir şekilde korunacak ve belirlenen teknik güvenlik kriterlerine uymak zorunda kalacaklardır. Berqnet Siber Güvenlik Genel Müdürü Artuğ Tikiç, bu düzenlemelerin özellikle yerli teknoloji üreticileri açısından son derece önemli olduğunu vurgulayarak, “Yeni yasa, yerli siber güvenlik üreticilerinin gelişimini destekleyecek güçlü bir adım. Bu sayede ülkemizin dijital güvenliği güçlenecek ve kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz teknolojilerle küresel rekabette daha güçlü bir konuma geleceğiz. Berqnet olarak biz de %100 yerli Ar-Ge gücümüzle, bu dönüşüme katkı sunmaya ve kamu-özel sektörün siber güvenlik ihtiyaçlarına yanıt vermeye hazırız” demiştir.