Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinde zorlu dönemin geride kaldığını ve cari açık vermeden büyüme sürecine yaklaşıldığını ifade etti. Bakan Şimşek, Dünya Gazetesi’nden Ece Ceyhun’a verdiği röportajda Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ile geleceğe yönelik beklentilerini paylaştı.
Röportajında 2026 yılına da dikkat çeken Şimşek, bu tarihte vatandaşların alım gücünde belirgin bir artış olacağını belirtti.
6 ANA BAŞLIKTA RAHATLAMA
Mehmet Şimşek, gelecek yıl ekonomide altı ana başlıkta rahatlamanın görüneceğini ifade etti. Bu başlıklar ise şu şekilde sıralandı:
– Vatandaşların alım gücü artacak.
– Finansmana erişim kolaylaşacak.
– Reel sektör üzerindeki belirsizlikler azalacak.
– Piyasalarda öngörülebilirlik güçlenecek.
– İstihdam ve gelir artışı ivme kazanacak.
– Yapılan reformlar somut sonuçlar vermeye başlayacak.
“BUGÜN ARTIK EN ZORLU DÖNEMİ GERİDE BIRAKTIK”
Dünya Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Şimşek, “Zorlu bir küresel ortamda son iki yıldır uyguladığımız güçlü program, yaşanan iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını kanıtlamıştır. Bugün artık en zor dönem geride kalmıştır. Finansmana erişimin kalıcı çözümü dezenflasyonun başarılması ile mümkündür. Fiyat istikrarı konusunda önemli bir mesafe kat ettik. Kalıcı fiyat istikrarı sağlanmadan istediğimiz nitelikli, sürdürülebilir ve rekabetçi üretim gerçekleşemez.” dedi.
“TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİNE YÜREKTEN İNANIYORUZ”
Bakan, uyguladıkları program sayesinde yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata yönelik birçok sektöre güçlü destekler sunduklarını belirterek, “Üretiyor, yatırım yapıyor ve istihdam sağlıyorsak biz onların yanındayız. Türkiye’nin potansiyeline yürekten inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ENFLASYON GERİLİYOR”
Dezenflasyon sürecinin bir yıl boyunca kesintisiz sürdüğünü belirten Şimşek, enflasyondaki düşüşü şu şekilde açıkladı:
Mayıs ayında yıllık enflasyon, beklenenin altında kalınarak yüzde 35,4 seviyesine geriledi ve böylece Kasım 2021’den bu yana en düşük seviye kaydedilmiş oldu. Bu dönemde enflasyonda toplamda 40 puanlık bir düşüş yaşandı. Mal enflasyonu yüzde 28,7 ile son 3,5 yılın en düşük düzeyine inmişken, hizmet enflasyonu da yüzde 51,2 ile son 35 ayın en düşük seviyesine ulaştı. Özellikle hizmet sektöründe yaşanan bu iyileşmeler, fiyat istikrarının sağlanması açısından büyük önem taşıyor.
“ENFLASYON YIL SONUNDA TCMB TAHMİN ARALIĞINDA KALACAK”
Şimşek, enflasyondaki düşüşü destekleyen üç temel faktörü açıkladı: sıkı finansal koşullar, küresel gelişmelerin etkisiyle zayıflayan talep ve emtia fiyatlarındaki ılımlı seyir. Yıl sonu itibarıyla enflasyonun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın tahmin aralığında kalmasını bekliyoruz. Enflasyondaki bu düşüş, reel sektörün uygun maliyetle uzun vadeli finansmana daha kolay erişimini sağlayacak ve bu durum yatırımları, üretimi ve istihdamı destekleyerek ekonomik dinamizmi artıracaktır.
“BÜYÜMEDEN TAVİZ VERMİYORUZ”
İlk çeyrekte ekonominin yüzde 2 oranında büyüdüğünü hatırlatan Şimşek, ikinci çeyrek için muhtemel büyüme kaybını şu şekilde açıkladı:
Küresel belirsizlikler ve sıkı finansal koşulların etkisiyle ekonomik aktivitede bir miktar yavaşlama olabilir. Ancak, dış talebi etkileyen korumacı eğilimlerin zayıflaması, büyüme üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Yıl boyunca büyük ölçüde dış koşullara bağlı bir büyüme oranıyla karşılaşabiliriz. Bununla birlikte, dezenflasyonu sağlarken, büyümekten asla taviz vermeyeceğiz.
“FİYAT İSTİKRARININ SÜRDÜRÜLEBİLİR YÜKSEK BÜYÜMENİN TEMELİNİ OLUŞTURDUĞUNU NET BİÇİMDE GÖRÜYORUZ”
Hazine ve Maliye Bakanı, uyguladıkları politikaların enflasyonu düşürürken, ekonomide dayanıklılığı artırmayı hedeflediğini dile getirdi. Kısa vadede yaşanacak büyüme yavaşlamasının orta ve uzun vadede enflasyon ile büyüme arasında bir ödünleşim olmadığını, aksine fiyat istikrarının sürdürülebilir yüksek büyümenin anahtarı olduğunu ifade etti. 1993-2002 döneminde ortalama enflasyon yüzde 71,8 iken büyüme sadece yüzde 3,1 düzeyindeydi. 2003-2012 döneminde ise enflasyon tek haneye düşerek büyüme yüzde 5,7’ye ulaştı. 2013-2024 döneminde ise ortalama enflasyon yüzde 25,1’e çıkarken, büyüme oranı yüzde 5,1’de kaldı. Bakan, hedeflerinin kalıcı fiyat istikrarı ile sürdürülebilir yüksek bir büyüme patikasına yeniden ulaşmak olduğunu vurguladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dünya ekonomisinin içinde bulunduğu durumu değerlendirerek, “Küresel ekonomi ve Türkiye’nin ana ihracat pazarları şu an zorlu bir dönemden geçiyor.” şeklinde konuştu.
“2026 REFAHIN DAHA ÇOK HİSSEDİLDİĞİ GÜVENİN PEKİŞTİĞİ BİR YIL OLACAK”
Mehmet Şimşek, uyguladıkları programla dış kırılganlıkların azaldığını, şoklara karşı direncin arttığını ve makro-finansal istikrarın güçlendiğini ifade ederek, “Kısa vadeli dalgalanmaların ötesine geçen ve sürdürülebilir, kapsayıcı bir büyümenin temellerini inşa ediyoruz. 2026 yılı, refahın daha fazla hissedileceği, fırsatların artacağı ve ekonomik güvenin pekişeceği bir yıl olacaktır.” dedi.
“YENİ DESTEK PAKETLERİ YOLDA”
Finansmanın sorunlarını ele alırken Bakan Şimşek, mevcut durumu şu şekilde özetledi:
Finansmana erişimde geçici bir sıkılık yaşandığını ifade eden Şimşek, esnaf ve üreticilerin TL kredi büyüme sınırının dışındaki kesimlere yönelik destekler sağladıklarını belirtti. Çiftçilerin ve esnafların kullandığı kredilerin maliyetinin önemli bir kısmını devletin üstlendiğini söyledi. KOBİ’ler için de 15 farklı Hazine destekli kefalet paketi ile toplam 114 milyar TL’lik finansman sağlandığını duyurdu. Ayrıca, toplamda 50 milyar TL’lik kaynağın devreye alındığı belirtildi. Yeni destek paketlerinin hızla devreye gireceğini ve önceliğin ülkenin kapasite açığı olan sektörlere verileceğini vurguladı.
Bakanlık, kayıt dışı ile mücadele çalışmalarına devam ederken, büyük mükellefler başta olmak üzere denetimlerin arttığını da aktardı. 2024 yılı içerisinde 1 milyon 125 bin, 2025’in ilk dört ayında ise 654 bin 553 denetim gerçekleştirildiği belirtildi. Ayrıca, 2025’te yasal düzenlemelerle birlikte pek çok beyanın sayısının arttığı kaydedildi.
“473 BİN MÜKELLEF İLK KEZ BEYANNAME VERDİ”
Bu yıl 473 bin mükellef beyanname vermek için ilk kez başvuruda bulundu. Beyanname sayısında yüzde 24 artış yaşanırken, toplam matrah ise 857,6 milyar TL olarak belirlendi. Ticari, zirai ve serbest meslek kazancı bağlamında toplamda 2 milyon 747 bin beyanname ile birlikte beyanname sayısı 5 milyonu aşmış durumda.
KKM SÜRECİ
Bakan Şimşek, Kur Korumalı Mevduat uygulamasından çıkış sürecinde 93 haftadır kesintisiz bir ilerleme kaydedildiğini belirterek, Türkiye’nin önemli bir yükümlülükten kalıcı olarak kurtulma aşamasına geldiğini söyledi. Bu süreç, piyasada istikrarsızlığa neden olmadan, dengeli bir şekilde yönetildi ve aynı zamanda makroekonomik istikrarı da güçlendirdi. KKM stoku ise Ağustos 2023 itibarıyla 3,4 trilyon TL seviyesindeyken, günümüzde 576,2 milyar TL’ye düştü. TL mevduatın toplam mevduattaki payının yüzde 58,7’ye çıktığına da dikkat çekti.
“3 YILDA 41 MİLYAR DOLARLIK PROJE FİNANSMANI SAĞLANACAK”
Şimşek, Türkiye’nin çok taraflı kalkınma bankalarıyla işbirliğinin etkin olduğunu vurgulayarak, önümüzdeki üç yılda yaklaşık 41 milyar dolarlık uzun vadeli ve düşük maliyetli proje finansmanı sağlamayı hedeflediklerini açıkladı.
NÜFUS
Dünya nüfusunun yaşlanmakta olduğunu belirten Şimşek, Türkiye’de de benzer bir durumun yaşandığını, ancak bu durumun aynı zamanda büyük bir fırsat olarak değerlendirilebileceğini ifade etti. Kadınların işgücüne katılım oranının artırılması gerektiğini belirten Şimşek, gelecek 15-20 yıllık süreçte bu alanda önemli gelişmeler yaşanabileceğini kaydetti.