DMM’nin sosyal medya hesaplarından yapılan bir açıklamada, Özgür Özel’e yönelik saldırıyla ilişkilendirilen ve daha önce kasten cinayetten hüküm giymiş olan S.T. isimli şahsın GBT (Genel Bilgi Toplama) kaydının silindiği yönündeki iddiaların kesin bir dille reddedildiği belirtildi. Açıklamada ayrıca, bu iddiaların yanıltıcı ve dezenformasyon niteliğinde olduğu vurgulandı.
Söz konusu tartışmalar, S.T. isimli şahsın 16 Aralık 2024 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na suikast ihbarında bulunduğunun tespit edilmesiyle başlamıştır. Bu ihbarın ardından gerçekleştirilen GBT sorgulamasıyla ilgili olarak, iddialara göre, olumsuz bir durum ortaya çıkmadığı ifade edilmişti. Ancak, DMM’nin yaptığı açıklamada, bu bilgiye itibar edilmemesi gerektiği belirtiliyor.
Açıklamada, bahsi geçen ihbarın kaydının emniyet birimleriyle değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İştirakler Koordinasyon Müdürlüğü’ne bağlı bir güvenlik şirketine ait olduğunun tespit edildiği vurgulandı. Bu durum, haberlerin yanlış bilgilendirme içerdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, S.T. isimli şahsın 2024 yılındaki ihbarından sonra yapılan GBT incelemesinde, aranan bir şahıs olmadığı, ancak ‘kasten öldürme’ suçundan kayıtlarının bulunduğu bilgisiyle karşılaştığı ifade edildi. Özellikle TEM (Terörle Mücadele) arşivinde, söz konusu şahısla ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı da açıklamada yer alan detaylar arasında.
Üstüne basarak belirtmek gerekir ki, S.T. adlı şahısla ilgili olarak herhangi bir şekilde GBT kaydının silinmesi söz konusu olmamıştır. Kamuoyunu yanıltıcı ve asılsız iddialara karşı dikkatli olunması gerektiği ifade edilen açıklamada, toplumda yaşanan bu tür manipülasyonların önlenmesi adına herkesin bilinçli ve dikkatli olması gerektiği vurgulanmaktadır. Dolayısıyla, bu olayın hem sosyal medyada yarattığı spekülasyonlar hem de haber içeriğindeki yanlış bilgilendirmeler, kamuoyu üzerindeki etkisini artırmaktadır.
Sonuç olarak, DMM tarafından yapılan bu açıklama, sosyal medya üzerinden yayılan bilgi kirliliğine karşı bir yanıt niteliği taşımaktadır. Bu tür olaylar ve iddialar, siyasi figürlere ve kamuoyuna yansıdığı zaman, halkın güvenliğini ve huzurunu doğrudan etkileyebilen önemli konular olmaktadır. Bu nedenle, resmi açıklamaların dikkate alınması ve spekülatif haberlere itibar edilmemesi gerektiği bir kez daha hatırlatılmaktadır.