Tacikistan’da Müslümanlara karşı yeni kısıtlamalar getirildi. Ülkenin çoğunluğu Müslüman olan yaklaşık 9 milyon nüfuslu ülkede, Milli Meclis 19 Haziran’da başörtüsünün yasaklanmasını öngören yasa tasarısını onayladı. Ayrıca, Ramazan ve Kurban bayramlarının çocuklar tarafından kutlanması da yasaklandı. Bu kısıtlamalar Temsilciler Meclisi tarafından 8 Haziran’da kabul edilen yasa tasarısı ile başladı ve Cumhurbaşkanı İmamali Rahman tarafından imzalandıktan sonra yürürlüğe girdi.
Yasa Tacik kültürüne uygun olmayan yabancı kültürlerin kıyafetlerinin giyilmesini, ithal edilmesini, satılmasını ve reklamını yasaklıyor. Ayrıca yasaya uymayanlar için ciddi para cezaları getiriliyor. Bireylere 740 dolara, kurumlara ise 5.400 dolara kadar ceza verilebileceği belirtilirken, hükümet yetkililerine 3.700 dolar, dini otoritelere ise 5.060 dolara kadar para cezası uygulanabilecek.
Başörtüsüne yönelik baskılar Tacikistan’da 2007 yılında başlamıştı. Okullarda bazı kıyafetlerin yasaklanmasıyla başlayan süreç, daha sonra tüm kamu kurumlarını kapsayacak şekilde genişletilmişti. 2017’de ise Tacik yetkililer kadınları Tacik kıyafetleri giymeye çağırmış ve 2018’de önerilen kıyafetler hakkında detaylı bir kılavuz yayınlanmıştı. Ülke ayrıca sakal uzatmayı da gayri resmi olarak yasaklamış ve birçok kişinin sakallarının polis tarafından zorla tıraş edildiği bilgileri paylaşılmıştı.
Tacikistanlı Müslümanlara getirilen bu kısıtlamalar ülkede tepkilere neden olmuştur. Tacikistan’ın dini ve kültürel özgürlükler konusundaki politikaları uluslararası alanda eleştirileri de beraberinde getirmiştir. Tacikistan’ın uyguladığı kısıtlamalar, ülkenin sosyo-politik yapısını ve dini özgürlüklerini sorgulamaya yönelik bir tartışma başlatmıştır. Bu durum, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal gerilimleri de beraberinde getirebilir.
Sonuç olarak, Tacikistan’da Müslümanlara yönelik getirilen yeni kısıtlamalar ülkedeki dini özgürlükler ve kültürel değerler açısından önemli bir gelişmedir. Bu kısıtlamaların ülke içinde ve uluslararası alanda yarattığı tepkiler ve tartışmalar yakından takip edilmelidir. Tacikistan’ın gelecekteki dini ve sosyal politikalarının bu kısıtlamalar üzerinde nasıl bir yönelim izleyeceği merak konusu olmaya devam etmektedir.