Türkiye’nin savunma sanayiindeki gelişmeler son yıllarda büyük bir ivme kazanmış durumda. Türk şirketlerinin ürettikleri yeni teknoloji ürünleri, dünya genelinde geniş bir ilgiyle karşılanıyor. Özellikle Yunanistan medyasında Türk savunma sanayiine yönelik yapılan karşılaştırmalar dikkat çekici bir konu haline gelmiş durumda. Yunan kamuoyunun gündemini meşgul eden konulardan biri de Türk denizaltıları oldu. Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, meclis genel kurulunda yaptığı konuşmada Türk denizaltılarına atıfta bulunarak “Denizlerdeki üstünlüğümüz sona erdi” ifadelerini kullandı. Dendias, Türk denizaltılarının Yunanistan için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu belirtti ve endişelerini dile getirdi.
REİS sınıfı denizaltılarla Türkiye’nin Ege denizindeki dengeleri değiştirmesi, Yunan kamuoyunda rahatsızlık yarattı. Önde gelen Yunan gazetelerinden Ta Nea, Türk denizaltılarına geniş bir şekilde yer vererek REİS sınıfı denizaltıların düşük görünürlük teknolojisine sahip olduğunu ve “görünmez denizaltı” olarak adlandırıldığını vurguladı. PİRİ REİS’in teslim edildiğini ve Türk filosunun 2027 yılına kadar 14 denizaltıya ulaşacağını belirtti.
Pentapostagma gazetesi ise “MİLDEN programı kapsamında Türklerin kendi denizaltılarını üretme planları yaptıklarını” yazarak Yunanistan’ın bir sonraki adımı planlamaya başladığını vurguladı. Türkiye’nin AKYA adındaki ağır torpidolarını seri üretime alarak hatta Pakistan’a ihraç ettiği belirtildi. Türk savunma sanayiindeki bu gelişmeler, Yunanistan’da ciddi endişelere ve tartışmalara neden oldu.
Türk denizaltıları ve savunma sanayiindeki ilerlemeler, Türkiye’nin bölgedeki gücünü artırmış durumda. Yunanistan gibi komşu ülkeler ise bu durumu yakından takip ederek kendi güvenlik stratejilerini gözden geçirmek durumunda kalabilir. Türkiye’nin savunma sanayiine yaptığı yatırımlar ve ürettiği yeni teknoloji ürünleri, uluslararası alanda da dikkat çeken bir gelişme olarak öne çıkıyor. Türk denizaltılarının görünmezlik teknolojisi ve silahlarıyla donatılması, bölgedeki deniz güvenliği konusunda yeni bir dengenin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle Türkiye’nin savunma sanayiindeki ilerlemeleri, bölgedeki askeri dengeyi de etkileyebilecek önemli bir faktör haline gelmiş durumda.