Sergi, Türk sanatçı Munzur ile Japon diplomat ve sanatçı J. Aoyama’nın eserlerini bir araya getiriyor. Her iki sanatçı, eserlerinde Japon kültürünün zarafeti ile Türk sanatının enerjisini harmanlayarak iki ülke arasındaki derin dostluğu sanatın dilinde ifade ediyor.
Türkiye ile Japonya arasındaki dostluk bağları, 19. yüzyılın sonlarına kadar uzanmaktadır. 1890 yılında, Sultan II. Abdülhamid’in Japon İmparatoru Meiji’ye hediye ve dostluk mesajı göndermek üzere yola çıkan Ertuğrul Fırkateyni, dönüş yolunda Kuşimoto açıklarında batmış ve 532 denizci hayatını kaybetmiştir. Bu trajik olay sonrasında Japon halkı ve yetkililerin gösterdiği yardımlar, Türk-Japon dostluğunun temellerini atmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte 1924 yılında diplomatik ilişkilerin başlaması, bu dostluğa yeni bir boyut kazandırmıştır. İşte bu sergi, iki ülke arasındaki tarihi dostluğun sanatsal bir yansıması olarak özel bir anlam taşımaktadır.
Sergide eserleri bulunan Türk sanatçı Munzur, Japonya’nın zarif kültürüne, özellikle Geyşa ve Samurayların yaşamlarına olan ilgisini eserlerinde ifade etmektedir. Zen (Budizm) ve Tasavvuf öğretilerinin kendisini ve sanatsal bakış açısını derinden etkilediğini vurgulayan sanatçı, bu felsefelerden edindiği koşulsuz neşe ve mutluluk kavramlarını eserlerine yansıtmaktadır.
Munzur’un eserlerinde öne çıkan “rüzgar” teması, hem doğanın hem de kültürel etkilerin sanattaki ifadesini sembolize etmektedir. Bu sergi, iki sanatçının farklı coğrafyalardan gelip dostluk ve sanatı bir araya getirdikleri eşsiz bir buluşma noktası olarak dikkat çekiyor.
Serginin açılışı 30 Eylül tarihinde gerçekleştirilecek ve 6 Ekim tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacaktır. Bu iki dost milletin sanatsal birlikteliğini gözler önüne seren bu önemli etkinliği kaçırmamak adına ziyaret edilmesi önerilmektedir.