Blokzincir teknolojisine ilişkin gelişmelere yönelik adımlar, Türkiye’nin stratejik hedefleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu kapsamda, yerli ve milli çözümler üretmeyi hedefleyen Türkiye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı kuruluşları aracılığıyla blokzincir, merkeziyetsiz finans (DeFi), kripto varlıklar ve gerçek varlıkların (RWA) dijital entegrasyonu için teknik ve hukuki altyapıyı oluşturacaktır.
Beklenen gelişmeler, blokzincir teknolojisinin sunduğu güvenlik ve şeffaflık avantajlarını kullanarak Türkiye’nin dijital altyapısını güçlendirecek ve küresel rekabette daha güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olacaktır. Bu aynı zamanda ülkenin dijital ekonomiye entegrasyonunu hızlandırma amacını taşımaktadır.
Yerli blokzincir çözümlerinin ve altyapılarının geliştirilmesi, Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi ile mümkün olacaktır. TÜBİTAK BİLGEM’in öncülüğünde yürütülecek bu çalışmalar, Türkiye’nin blokzincir alanındaki özerkliğini artırmayı ve teknolojik bağımsızlığını sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıca, akıllı sözleşmelerin yasal geçerliliğini artırmak amacıyla mevzuat düzenlemeleri yapılacak ve yerel finans teknolojileri (Fintek) girişimlerinin büyümesine katkıda bulunulacaktır.
Fintek alanında yapay zeka ve makine öğrenmesi tabanlı yerli çözümler geliştiren girişimlerin desteklenmesi, blokzincir ve DeFi teknolojilerinin entegrasyonu için gerekli altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. İhracat süreçlerinin hızlandırılması amacıyla da dijital gümrük, e-ticaret ve blokzincir tabanlı lojistik platformları geliştirilecektir.
RWA’nın önemi, somut varlıkların tokenizasyonu yöntemiyle blokzincir ekosistemine taşınması olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin bu teknoloji alanında önemli bir oyuncu olmasının altı çizilmektedir. Analistler, 2030’a kadar RWA ekosisteminin 15 trilyon dolara ulaşmasını beklerken, parçalı mülkiyet imkânı sunmasıyla erişilebilirlik, likidite ve şeffaflığın artırılacağına dikkat çekmektedir.
Ayrıca, ABD, Çin ve Avrupa Birliği gibi ülkelerin blokzincir teknolojisine büyük yatırımlar yaptığı ve farklı sektörlerde uygulamalar geliştirdiği vurgulanmaktadır. Bu gelişmeler, finans, sağlık, lojistik ve kamu hizmetleri gibi alanlarda verimlilik artışlarını hedeflemektedir.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Bora Erdamar, Türkiye’nin blokzincir ve Fintek alanındaki hedeflerini öne çıkararak, dijital ekonomiye entegrasyonun hızlandırılmasının ve global rekabette güçlenmenin önemini vurgulamaktadır. Erdamar, Türkiye’nin emlak, turizm ve finans sektörlerinin büyüklüğünü göz önünde bulundurarak parçalı mülkiyet projelerinin stratejik önemine dikkat çekmektedir. Ayrıca, bankaların kripto varlıklarla ilgili projeler geliştirmesinin, finansal güvenin sağlanmasına ve Türkiye’nin bir finansal teknoloji merkezi olmasına zemin hazırlayacağını belirtmektedir.
İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nurullah Mahmut Dündar, Türkiye’nin blokzincir teknolojisini kamu hizmetlerine entegre ederek daha şeffaf ve etkili bir sistem oluşturabileceğini ifade etmektedir. Dündar, tarım, enerji ve gayrimenkul gibi alanlarda RWA ve tokenizasyonun, yatırım süreçlerini daha verimli hale getirerek Türkiye’nin finansal piyasalardaki derinliğini artırabileceğine inanmaktadır. Bunun yanı sıra, Dündar, blokzincir ve tokenizasyon altyapısının güçlendirilmesinin, küresel sermayenin Türkiye’ye akışını hızlandırarak ekonomik büyümeye katkı sağlayacağını vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye’nin 2030 stratejik planında belirtilen blokzincir, DeFi, kripto varlıklar ve RWA tokenizasyonu için gerekli altyapının oluşturulması, ülkenin finansal ve teknolojik açıdan önemli avantajlar elde etmesini sağlayacaktır. Bu stratejinin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi, Türkiye’yi blokzincir ekosisteminde bölgesel bir lider konumuna taşıyabilir.