Türkiye, uluslararası diplomasi sahasında etkin bir rol üstlenerek çatışma bölgelerinde barış ve istikrar sağlama çabalarını artırıyor. Bu bağlamda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Mayıs’ta barış müzakerelerinin İstanbul’da devam etmesi gerektiğini belirtti. Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin gerçekleştirilmesi için önemli çabalar sarf ettiğini ifade ederek, Türkiye’de müzakerelerin yapılması için gerekli fırsatları yaratma talebinde bulundu. ABD Başkanı Donald Trump da Rusya’nın İstanbul’daki müzakere çağrısını destekleyerek, Ukrayna’nın bunu hemen kabul etmesi gerektiğini dile getirdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, müzakerelerde bir ateşkes talep ederken, Putin ile buluşacağını duyurdu. Bu müzakereler, Türkiye’nin uluslararası arabuluculuk kapasitesini pekiştiren bir gelişme olarak öne çıkıyor. Trump’ın, müzakerelerin sonuçlarının belirlenmesi için katkıda bulunabileceğini vurgulaması, İstanbul’daki görüşmelerin önemini artırıyor. Türkiye, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başından beri iki tarafa arabulucu olarak destek sağladı; 10 Mart 2022’de Antalya Diplomasi Forumu’nda iki tarafı bir araya getirdi ve 22 Temmuz 2022’de de “Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması”nı imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Ağustos 2022’de Lviv’i ziyaret ederek çatışmanın başladığı tarihten sonra iki ülkeye de resmi ziyaret gerçekleştiren tek NATO ülkesi lideri oldu. Türkiye, 22 Eylül 2022’de ise iki ülke arasında gerçekleştirilen esir takasında arabuluculuk yaptı. Özellikle 2024 yılında, Türkiye’nin koordinesinde, ABD, Rusya ve diğer ülkeler arasında gerçekleştirilen esir takası önemli bir gelişmeydi ve bu olay, Türkiye’nin uluslararası arenada arabuluculuk rolünü güçlendirdi.
Türkiye’nin diplomatik başarıları sadece Rusya ile Ukrayna arasında sınırlı kalmadı. Etiyopya ile Somali arasındaki Somaliland krizinde de Türkiye, arabuluculuk rolü üstlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde, iki ülke liderleri Ankara’da bir araya gelerek yaklaşık bir yıl süren kriz için bir mutabakata vardı. Taraflar, Türkiye’nin kolaylaştırıcılığında teknik müzakerelere başlama kararı aldı.
Türkiye, Sudan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki anlaşmazlık için de arabuluculuk teklif etti. 13 Aralık 2024’te Erdoğan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek Türkiye’nin bu krizi çözmek için müdahil olabileceğini belirtti. Türkiye’nin barış sağlama çabaları yalnızca bu bölgelerle sınırlı değil; Asya ve Afrika’nın farklı bölgelerinde de kriz yönetimi görevini üstleniyor.
Ek olarak, Türkiye’nin Balkanlar’daki barış güçlerine katkıları da dikkat çekici. Türkiye, Bosna-Hersek’teki uluslararası barış misyonuna önemli askeri destek sağlıyor ve Balkanlardaki sorunlara bölgesel çözümler bulma amacıyla işbirliğini artırma yolunda çaba sarf ediyor. Türkiye, ayrıca, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası organizasyonlar çerçevesinde liderlik ettiği arabuluculuk girişimleriyle, barışın tesis edilmesine yönelik çalışmalarını genişletiyor.
Nationwide and internationally, Türkiye, barış müzakerelerine yönelik düzenlenen çeşitli konferanslarla diplomatik çözüm yollarını geliştirmeye ve arabuluculuk görevini etkin bir şekilde sürdürmeye devam ediyor. Hem Asya hem de Afrika gibi çeşitli coğrafyalarda yürütülen barış süreçleri, Türkiye’nin uluslararası alandaki etkisini artırma yolunda önemli bir adım teşkil ediyor.