Dünya yeni bir döneme girdi Kutuplaşma derinleşiyor ticaret yolları değişiyor siyasi ve ekonomik gerilimler kalıcı hale geliyor Ama turizm şunu çok iyi bilir
Kriz dönemleri zayıfların elendiği hazırlıklı olanların ise sıçradığı dönemlerdir
Bugün Batı Akdeniz’de oluşan kontrolsüz otel kapasitesi artışı zaten fiyat dengesini zorluyor
Yarına ise çok daha büyük bir dalga geliyor
Kuzey Mısır – özellikle İskenderiye hattında Körfez sermayesiyle kurulacak dev turizm yatırımları kısa sürede pazara on binlerce yeni yatak agresif fiyat politikaları ve yeni hava ulaşım ağları getirecek
Neredeyse 50 yıldır turizm sektöründeyim ve çok net görüyorum
5 yıla kadar kaynak pazarlarda destinasyon payları değişecek
Misafir yeniden dağılacak
Bugün yerini sağlamlaştırmayan yarın o yeri bir daha bulamayacak
İşte bu yüzden Almanya pazarı için 10 milyon turist hedefi bir hayal değil stratejik bir zorunluluktur
Ve bu konunun Türkiye tarafında kurumsal bir stratejisi olmalıdır ve bu mutlaka takip edilmelidir kendiliğinden gelişmeye bırakılmamalıdır
Almanya’daki 30 Milyon Kökeni Alman Olmayan Kitle Görmezden Gelinen Dev Güç
Almanya 85 milyonluk bir ülke Bunun yaklaşık 30 milyonu kökeni Alman olmayan insanlardan oluşuyor
Bu kitle artık geçici iş gücü değil
Üçüncü dördüncü kuşak
Eğitimi artmış
İş dünyasında yükselmiş
Girişimci üretici karar verici hale gelmiş bir yapıdan söz ediyoruz
Bu insanlar
Daha fazla seyahat ediyor
Ailece daha kalabalık gidiyor
Duygusal bağ kurmaya daha açık
Fiyat kadar hikâyeye de önem veriyor
Kimlik aidiyet ve kültürel yakınlık duygusunu güçlü yaşıyor
Ve en kritik nokta şudur
Bu kitle kültürel olarak Türkiye’ye kendini nispeten daha yakın hissediyor
Mutfaktan müziğe misafirperverlikten yaşam temposuna kadar Türkiye bu insanlar için yabancı değil tanıdık sıcak ve ulaşılabilir bir dünya
Bu kitle yıllardır pazarlama stratejilerinin kenarında tutuldu
Oysa 10 milyon hedefinin en hızlı büyüyen en güçlü taşıyıcı gücü tam da burasıdır
Alman Gençliği’nin ülkemize olan ilgisi Zayıf
Sebep Araştırılmalı Çözüm Üretilmeli
Gerçeği artık açık açık söylemek zorundayız
Alman gençlerinin Türkiye’ye ilgisi bugün zayıf
Bu gerçek görmezden gelinemez makyajlanamaz geçiştirilemez
Ama asıl tehlike ilgisizliğin kendisi değil nedenlerinin yeterince araştırılmamasıdır
İletişim dili mi eskidi
Türkiye’nin hikâyesi gençlere ulaşmıyor mu
Algı sorunları mı var
Dijital dünyada rakipler mi daha güçlü
Türkiye gençlerin hayal dünyasında geriye mi düştü
Bu sorulara bilimsel sosyolojik psikolojik ve pazarlama temelli cevaplar üretilmeden bu kitle geri kazanılamaz
Katiyen yolundaki Gençler bugün
Sosyal medya hızından yorulmuş
Algoritma baskısından bunalmış
Kendi dünyalarında kendi ilgi alanlarında online dergiler ve zaman zaman Daha daha hafif daha duygusal içeriklere yönelmiş durumda
Türkiye artık gençlere otel havuz açık büfe diliyle değil
tempo değişimi ruh molası yaşam duygusu start upçılara açık davet ile anlatılmak zorundadır
Best Ager’lar Almanya ve Batı Avrupa Artık Yaşlı Kıtadır
Artık bunu da net söyleyelim
Almanya ve Batı Avrupa dünyanın yeni yaşlı kıtasıdır
Almanya 85 milyon nüfuslu bir ülke
Bunun yaklaşık 30 milyonunun 2030’a kadar 65 yaş üstü olacağı artık resmi projeksiyonlarla biliniyor
Bu kitle çoğunlukla
Zamanı olan
Parası olan
Sağlığına yatırım yapan
Konforu önceleyen
Kalabalıktan kaçan
Güvenli ve kaliteli hizmet arayan bir kitle
Ve bu kitle diyor ki
Ucuz değil akıllı fiyat istiyorum
Kalabalık değil konfor istiyorum
Koşuşturma değil sakinlik istiyorum
İşte Türkiye tam da bu kitle için
İklim
Sağlık altyapısı
Gastronomi
Uzun konaklama
Rehabilitasyon
Spa wellness alanlarında Avrupa’nın açık ara en avantajlı ülkelerinden biridir
Ama bu kitleye stratejik olarak kurumdallaştırıcı liyakatlı dokunuşlar gerekiyor:
Algı Savaşı Başladı Kaybeden Pazar Dışına Düşer
Artık şunu herkes kabul etmeli
Turizm sadece fiyat savaşı değil algı savaşıdır
Algıyı kaybeden
Uçuşu kaybeder
Acenteyi kaybeder
Oteli kaybeder
Pazarı kaybeder
Bugün kaynak pazarları kontrol edemeyenler yarının rakiplerinin piyasalara sürdüğü kapasite fazlasında boğulur
Bugün potansiyel müşteriyi kendine çekemeyen müdavimi elinde tutamayan destinasyonlar yarın başkalarının müşterisine bakakalır
Yatak hızla artıyor
Rekabet acımasızlaşıyor
Sermaye yön değiştiriyor
Misafir yeniden dağılıyor
Türkiye bu yeni düzenin seyircisi olamaz
Türk turizm sektörü tüm imkanları yatırımcıları sermayesi dernek ve birlikleri ile bu oyunun oyun kurucusu olmak için kendilerini şimdi zorlamak durumunda kar durum bu dünya bu gerçekler bazen insanı hayal ettiği gibi olmuyormuş onu hep beraber öğrendik ancak ben şimdiden söylüyorum beş yıl sonrası bazı destinasyonlarımız için olağanüstü soru olabilir
Biliyorum Türkiye’de tüm kurumlar kuruluşlar bakanlıklar hepsi samimi bir şekilde çok yoğun bir tempo içerisinde çalışıyorlar belki bu yoğunluk onlara ülkeler arası değişimleri kaynak pazar hareketlerini rakip destinasyonlardaki büyük sermaye girişlerini anlık ve derinlemesine izlemek için her zaman yeterli zamanı tanımıyordur ben bu yazının da tam bu noktada bir eleştiri değil bir öneri bir hatırlatma bir ortak akıl çağrısı olarak görülmesini isterim çünkü önümüzdeki beş yıl bugünü yakalayabilenler için büyük bir sıçrama bugünü kaçıranlar için ise çok ağır bir kayıp dönemi olabilir
Hüseyin BARANER


