Küba halkının direnişi ve Fidel Castro’nun yaşamını merkeze alan “Ben Fidel” adlı tiyatro oyunu sahnede yerini aldı. Onur Erbilen’in hem yazıp hem de yönettiği bu oyunda, Fidel Castro karakterine ünlü oyuncu Tolga Pancaroğlu hayat veriyor. Oyun, Castro’nun hayatının yanı sıra Küba Devrimi ve bağımsızlık mücadelesini derinlemesine işliyor. Seyircilere yöneltilen esas soru ise, “Peki Küba nasıl başardı?” olarak öne çıkıyor; bu sorunun cevabı ise Fidel’in ağzından dinleniyor. Oyun 31 Ocak 2024 tarihinde saat 20.30’da Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde ve 5 Şubat 2024 tarihinde aynı saatte Caddebostan Kültür Merkezi’nde tiyatroseverlerle buluşacak. Oyun, özellikle Fidel Castro ve Küba’yı tanımayan genç izleyicilere Küba’yı ve tanınmış bir devrimcinin hikayesini sunarken, bu konuda bilgi sahibi olan seyircilere de mücadele ateşinin yeniden canlanmasına yönelik bir mesaj veriyor. En önemli vurgulardan biri ise umudun, başarmak için en güçlü silah olduğudur. Yani, ummayı sürdürdüğümüzde hiçbir engelin bizim için aşılmaz olmayacağı, dünyadaki olumsuzluklarla yüzleşmek için “Ben Fidel” dememiz gerektiği anlatılıyor.
Onur Erbilen ile oyunun içeriği ve amacı hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. Erbilen, “Kapitalizm insanlığın bütün değerlerini altüst etti; dünya yok oluyor, insanlık çürüyor” şeklinde görüş bildirdi.
Neden “Ben Fidel”?
Erbilen, “Dünya freni patlamış bir kamyon gibi hızla felakete sürükleniyor. Dünya nüfusunun büyük bir kısmı yoksullaşırken, temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamayan insanlar var. Aynı dönemde milyarderlerin sayısı giderek artmakta ve bu kişiler, sermayelerini artırmak için totaliter ve baskıcı rejimleri desteklemektedir. Bu durumun tıpkı Covid-19 salgınında gördüğümüz gibi, kapitalizmin çökmekte olduğunun bir işareti” diyor. Erbilen, günümüz insanının sosyal medya ve televizyon baskısı altında yaşarken, dünyanın mevcut durumu hakkında pek bir fikri olmadığını da ifade ediyor. Bu tür bir çaresizlik, insanların umutlarını kaybederek pasifleşmesine yol açıyor. “İşte bu nedenle ‘Ben Fidel’!” diyerek kaybolan umudun yeniden kazandırılmasını, mücadele etmenin önemini ve maddeden daha değerli kavramların varlığını vurgulamayı amaçlıyoruz” diyor.
‘OYUNCU BULMAKTA ZORLANDIM’
Oyunun sahnelenme sürecinden bahseder misiniz?
Oyun yazım sürecinin tamamının yaklaşık beş yıl sürdüğünü belirten Erbilen, “Fidel Castro ve Küba Devrimi üzerine yeterli kaynağın bulunmaması, özellikle de mevcut kaynakların çoğunun ABD yanlısı olması nedeniyle doğru bilgilere ulaşmak kolay olmadı. ABD ve küresel sermaye, Fidel’in ve Küba’nın imajını sarsmak için medya ve sanat araçlarını oldukça etkili bir şekilde kullanıyor. Castro, sanki despot bir dictatör gibi yansıtılırken, Küba halkının elde ettiği kazanımlar hakkında pek bir şey söylenmiyor. Bu sürecin ardından oyuncu bulma aşamasında da sıkıntı yaşadım” dedi.
Oyuncuya nasıl karar verdiniz?
Fidel Castro’yu oynamanın sadece bir karakteri oynamak değil, aynı zamanda “Ben Fidel” demek anlamına geldiğini vurgulayan Erbilen, “Bu sözler, Castro’nun cenazesinde kalabalık tarafından haykırılmış ve dünya üzerindeki haksızlıklara duyarlılığı temsil eden güçlü bir ifade olmuştur. Ancak bu şekilde bir sözü ifade edebilecek oyuncuyu bulmakta zorlandım. Çoğu oyuncu sol görüşlü ve sol yumruğu havada görüntüleniyor, fakat bu tür bir oyunda oynamak isteyenler kayboldu. İçinde yaşadığımız dönemin baskısı burada da etkili oldu. Uzun bir süre bu uygun oyuncuyu aramakla geçti. Nihayetinde Tolga Pancaroğlu ile yollarımız kesişti. O, Fidel Castro hakkında çok okudu ve rolü müthiş bir şekilde içselleştirdi” diye arkadaşlıkla sözlerini sonlandırdı.