Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Yapay Zeka Araştırma Komisyonu’na yaptığı sunumlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Küçükşabanoğlu, Türkiye’nin dünya genelinde ilk 10 ekonomi arasına girmeyi hedeflediğini ve bu hedefi teknolojik girişimcilik ile hızlandırmayı amaçladıklarını dile getirdi. Ayrıca, yeni bir girişimcilik kültürü oluşturmayı, desteklemeyi ve yaygınlaştırmayı amaçladıklarını aktardı.

Küçükşabanoğlu, yapay zeka ekonomisinin 2030 yılı itibarıyla yaklaşık 15,7 trilyon dolarlık bir ekonomik değer yaratacağını belirtti. Bunun yanı sıra, yapay zekanın bu süre zarfında dünya genelinde 85 milyon istihdam kaybına neden olacağı, ancak aynı zamanda 97 milyon yeni istihdam da yaratacağı bilgisi verildi. Ayrıca, Türkiye’nin Oxford Insights’ın 2024 yılı “Yapay Zekaya Hazırlık Endeksi”nde 188 ülke arasında 53. sırada yer aldığını, IMF tarafından hazırlanan “Ülkelerin Yapay Zekaya Hazır Olma Endeksi”nde ise 50. sırada bulunduğunu bildirdi.

Küçükşabanoğlu, AIPA olarak yaptıkları araştırmalarda toplumun yapay zekayı yanlış tanıdığını açıkladı. Katılımcıların %22,6’sı yapay zeka hakkında bir fikir sahibi olmadıklarını belirtirken, %21,1’inin “Hollywood etkisi” yani sinema dünyasında sunulan yanlış imaj nedeniyle korku hissettiğini ifade etti. Bu durum, toplumda yapay zekaya karşı bir korku ortamı yarattı ve korku seviyesinin %21,9 olduğu aktarıldı. Özellikle istihdam kaybı, korku nedenleri arasında %13,9 ile en yüksek oranı aldı.

Araştırmaya katılanların %47’sinin yapay zeka teknolojilerini olumlu bulduğunu, %27,9’unun olumsuz bulduğunu ve %25,1’inin kararsız kaldığını belirten Küçükşabanoğlu, yapay zekanın olumlu etkilerinin genellikle içerik öneri algoritmaları (YouTube, Instagram, TikTok gibi platformlarda) ve dil engelinin ortadan kaldırılması ile global bilgilerin erişimini kolaylaştırma gibi alanlarda görüldüğünü ifade etti. Ancak, olumsuz etkiler arasında ise sahte haberlerin ve yanlış bilgilerin yayılması ile dezenformasyon sorunları öne çıkmaktadır.

“İSTİHDAM TERAZİSİ ŞU AN İÇİN BOZULMADI”

Küçükşabanoğlu, yapay zeka yatırımları yapan işletmelerin bu teknolojiler için nitelikli personel ihtiyacı olduğunu belirtti. 2023 yılı itibarıyla yapay zeka kullanan işletmelerin istihdam durumunu incelediklerinde, %65,5’inin istihdamında değişiklik olmadığını, %25,9’unun ise istihdamının arttığını ifade etti. Sadece %8,6’sında bir azalma görüldüğünü söyleyerek, toplam istihdam dengesinin şu an için bozulmadığını ancak gelecekte bu dengenin sağlanması için profesyonellerin yapay zeka yetkinliği kazanmalarının şart olduğunu vurguladı.

Ayrıca, işletmelerin yapay zekayı kullanmamasına karşın, çalışanların bireysel olarak yapay zeka kullanımının “gölge yapay zeka” olarak adlandırıldığını belirten Küçükşabanoğlu, Türkiye’de işletmelerin yapay zeka kullanma oranının %25 seviyesinde olduğunu ve bu oranın %7,5’inin bireysel kullanım kaynaklı olduğunu aktardı. Bu durumun, regülasyon ve güvenlik riski doğurabileceğini ifade etti.

GÜVENLİK RİSKLERİ

Küçükşabanoğlu, yapay zeka sistemlerinin güvenlik risklerine dikkat çekerek, bankacılıktan sağlığa, ulaşımdan güvenliğe kadar pek çok alanda kritik rollerde kullanıldığını söyledi. Bu yaygın kullanım sonucunda, “model hırsızlığı”, “veri çıkarım” gibi çeşitli tehditlerin ortaya çıktığını belirtti. TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu’na bu tehditlere dair önerilerin yer aldığı bir rapor sunduklarını da aktardı.

Son olarak, yeni oluşturulacak kurumlar ile birlikte toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine dair görüşlerini paylaşan Küçükşabanoğlu, eğitim sisteminin liseden üniversiteye kadar güncellenmesinin önemine değindi. Yapay zeka üniversitesinin kurulmasının gerekliliğine vurgu yaparak, geçmişte bu alanda önemli bir mirasa sahip olan Türkiye’nin yapay zeka ekosisteminin ilk 20’ye girmesi konusunda umutlu olduklarını da sözlerine ekledi.

Kaynak: AA