Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararlar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma talebi üzerine incelendi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Abdullah Zeydan’ın yasaklanmış haklarının geri verilmesine ilişkin iki ayrı kararı “görevsiz” olduğu için hukuki değerden yoksun bulunarak bozuldu. Bu durum, Türkiye’deki hukuki süreçleri ve yerel mahkemelerin kararlarını etkileyecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Elde edilen bilgilere göre, Zeydan hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, “terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması altında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası vermişti. Bu cezanın 20 Aralık 2022 tarihinde kesinleştiği bildiriliyor. Aynı tarihte Zeydan’ın tahliye edildiği ifade edilirken, yasaklanmış haklarının geri verilmesi için tahliye tarihinden itibaren 3 yıl geçmesi gerektiği vurgulandı. Yargıtay, bu süre zarfında Zeydan’ın yasaklanmış haklarının 20 Aralık 2025 tarihine dek geri verilemeyeceğine dikkat çekti.

Zeydan hakkında 2023 yılında mevcut yasalar çerçevesinde hukuki olmayan bir süreçte, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından geri verilmiş olan yasaklanmış haklarının, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz üzerine 29 Mart 2024’te yeni bir karar ile iptal edildiği kaydedildi. Yargıtay, bu sürecin hukuken isabetsiz olduğuna işaret ederek, yeniden inceleme ve karar alınması gerektiğine hükmetti.

KARARIN GEREKÇESİ

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararına göre, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesi temelinde, Zeydan’ın yasaklanmış haklarının geri verilmesine dair Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 4 Nisan 2023 tarihli ek kararının hukuki bir geçerliliği bulunmadığı belirtildi. Dahası, anılan ek kararın usulüne uygun olarak kesinleşmesinin ardından, hukuka aykırılığın yalnızca olağanüstü kanun yolu ile düzeltilebileceği vurgulandı. Bu durum, Zeydan’ın durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucunu ortaya çıkardı.

SEÇİM SÜRECİ VE MAZBATANIN VERİLMESİ

Bu gelişmeler, Türkiye’nin siyasi ve hukuki yapısı içinde önemli tartışaların ortaya çıkmasına sebep olurken, yerel mahkemelerin karar ve iddialarının Yargıtay tarafından nasıl değerlendirileceği de merak konusudur. Yargıtay’ın Zeydan ile ilgili verm