İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “jammer ve kamera bantlama” konusundaki eleştirilerine yanıt verdi. Yerlikaya, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, eleştirilerinin yersiz ve asılsız olduğunu ifade ederek, “Daha iyi anlaman için sana ‘Özel’ bir açıklama da yapayım” diyerek sözlerine başladı. Bu açıklamalarında, yer alan bazı noktaları vurgulamayı önemsemiş görünüyor.
Bakan Yerlikaya, konuyla ilgili olarak ilk önce, yakın koruma polislerinin kameraları bantla kapatma gibi bir görevi olmadığını belirtti. Bu ifadeyle, hükümetin güvenlik önlemleri ve görev tanımları hakkında bir açıklık getirmeye çalıştı. İkinci noktada ise, kendisini koruyan polisler dahil, hiçbir polisin cebinde bant taşımadığını vurguladı. Böylece, bir nevi bu tür iddiaların gerçek dışı olduğunu dile getirmiş oldu. Üçüncü ve dikkat çekici bir ifadesinde ise, “Bantçı” ifadesini kullanarak, Özgür Özel’in bu konudaki açıklamalarını “alçak bir iftira” olarak nitelendirdi.
Yerlikaya, “Hangi kamerayı bantlarsanız bantlayın, Milletimizin gönül gözü, olan bitenleri kaydediyor,” diyerek, kamuoyunun bu tür spekülasyonlara itibar etmemesi gerektiğinin altını çizdi. Eleştirmenin yanı sıra kendi itibarını ve İçişleri Bakanlığı’nın görevlerine dair güvenilirliğini savunan bir tutum sergileyerek, kendisini savunmak için bağlayıcı ifadeler kullandı.
Ne olmuştu?
Bu tartışmanın kaynağı ise, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Ümit Özdağ’ın duruşmasını takip etmesi sonrası yaptığı açıklamalarda ortaya çıktı. Duruşma sonrası değerlendirmelerde bulunan Özel, “bant” tartışması üzerinden Yerlikaya’yı sert bir dille eleştirdi. Özel, İçişleri Bakanı’nın önceki gün yaptığı açıklamaları “saçma sapan” olarak nitelendirirken, “Dün bütün saçma sapan açıklamalarıyla kendini rezil eden İçişleri Bakanı’na söylüyorum. O bantları çeken polisler, fırsatı olsa senin ağzını bantlar bu gafı yapamayasan diye,” diyerek, Bakan Yerlikaya’nın güvenlik politikalarına yönelik eleştirilerini çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
Böylece, iki siyasi figür arasındaki bu açıklamalar, kamuoyunda tartışma ve merak uyandıran bir konuyu daha da alevlendirmiş oldu. Parti liderlerinin birbirlerine yönlendirdiği sert eleştiriler, özellikle sosyal medya üzerinden daha geniş bir kitleye ulaşarak, siyasi polemiklerin devam etmesine zemin hazırladı. Bu tür tartışmalar, Türkiye’de politik atmosferin ne kadar gergin olduğunu yansıtan başka bir örnek olarak kayıtlara geçti.
Sonuç olarak, bu karşılıklı eleştiriler, hem muhalefet hem de iktidar bloğu arasındaki gerilimi göstermenin yanı sıra, kamuoyunun güvenlik konularındaki algısını etkileyebilecek unsurları da barındırıyor. Bu tür polemikler, siyasi rekabetin bir parçası olarak görülse de, zaman zaman toplumda büyük etkilere yol açabilecek dinamikleri de beraberinde getirebiliyor.