Utah Jazz forması giyen 25 yaşındaki milli basketbolcu Ömer Faruk Yurtseven, 2022 Avrupa Basketbol Şampiyonası kadrosunda yer almamasıyla ilgili çıkan tartışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Öncelikle, bu durumun kendisi için asıl odak noktasının kadroda yer alıp almaması değil, orada oynayanların performansı ve kendilerine verilen destek olduğunu vurguladı. Ayrıca, NBA’de takımın bir parçası olarak daha iyi hale gelmeye çalıştığını belirtirken, Utah Jazz’da oynamaktan ve takımın gelişimine tanık olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Ayrıca, Avrupa basketbolu ile NBA arasındaki farkları ve bu farkların kendisi üzerindeki etkisini anlattı. Ömer Faruk ayrıca, Miami Heat’te geçirdiği dönemdeki deneyimlerini ve buradan öğrendiği şeyleri de paylaştı.
Ömer Faruk ayrıca NBA’de oynayan diğer Türk oyuncular Cedi Osman ve Alperen Şengün hakkında olumlu görüşlerini ifade etti. Ve kendisinin de NBA’de oyun süresini artırmak ve takımın önemli bir parçası olmayı hedeflediğini belirtti. NBA’deki yoğun sezon temposuyla başa çıkmak için uykunun önemine dikkat çekerken, Utah Jazz’ın tesislerinin bunu sağlamak adına çok yardımcı olduğunu söyledi.
Ömer Faruk, NBA’nın onun için mükemmel bir yolculuk olduğunu ve farklı kültür ve yerleri gezmenin dünya görüşünü değiştirdiğini vurguladı. Ayrıca, NBA’deki hedeflerinden ve gelecek planlarından bahsetti. Ömer Faruk ayrıca kendisinin All-Star kadrosu oluştururken tercihlerini ve oyuncu seçimlerini de dile getirdi.
Son olarak, 2022 Avrupa Basketbol Şampiyonası kadrosunda yer almayışının kendisi için asıl öneminin, kendisinin orada olup olmaması olmadığını, ancak orada oynayanların performansı ve destek olduğunu ve bu yüzden sessiz kalmayı tercih ettiğini belirtti. Ayrıca, FIBA Olimpiyat Ön Eleme Turnuvası sürecinde yaşadığı hayal kırıklığını dile getirirken, bunun kendisi için bir motivasyon olduğunu ve bir sonraki organizasyonda işlerini bitirmek için çalışacaklarını ifade etti. Bu süreçte yanlış anlaşılmaların olduğunu belirtirken, hakkında çıkan eleştirilere cevap vermediğini ve asıl önemli olanın kendisinin gelip gelmemesi olmadığını ve bu yüzden sessiz kalmayı tercih etti.